Fontanlı çocukların kan dolaşımları gibi büyüme ve gelişim süreçleri de çok özel. İşte bu nedenle fontanlı çocuklarımız büyürken, mutlaka yakından ve özenle takip edilmeleri büyük önem arz ediyor. Fontan dolaşımı olan çocuklarımızın büyük bir kısmında büyüme ve gelişimle ilgili bir problemle karşılaşılmasa da boy kısalığı riskinin bu çocuklar arasında yüzde 25 olduğunu da unutmamak gerekiyor. Başka bir deyişle, her 4 fontanlı çocuktan birinde yaşıtlarına oranla boy kısalığı ve gelişme geriliği bulunuyor.

Diğer taraftan boy kısalığı olan çocukların aileleriyle yapılan araştırmalar, bu çocukların diğerlerine oranla nispeten daha mutsuz ve daha düşük yaşam kalitesine sahip olduğunu gösteriyor.


Fontanlı Çocuklarda Boy Kısalığının Nedenleri Nelerdir?

Bu sonucun çeşitli sebepleri bulunuyor. Doğrusu en önemli nedenler, zaten ailelerin de bildiği üzere tanı ve tedavi sürecinden kaynaklanıyor. Arka arkaya gelen kalp ameliyatları, anjiyolar, yoğun bakımlar, beslenme bozuklukları, doğumdan itibaren anneden ayrı kalma gibi beslenme ve gelişime etki eden birçok stres unsuru, çocukların boyunun uzamasını da olumsuz etkiliyor. Diğer sebepler ise şöyle sıralanıyor:


Kalp yetersizliği:

Fontan sirkülasyonunun özel bir dolaşım olması nedeniyle kalbin, vücudun ihtiyaç duyduğu besin ve enerji kaynağını vücuda tam olarak gönderememesi kısmi kalp yetersizliğine ve dolayısıyla gelişim bozukluğuna neden oluyor.


Kronik hipoksemi:

Kırmızı kan hücrelerinin yeterince oksijen taşıyamaması nedeniyle vücudun en önemli yakıtı olan oksijeni yeterli miktarda ve uzun süre alamaması.


Kemik ve kas gelişimindeki farklılıklar:

Fontan olan çocukların kemik ve kas gelişimlerinde diğer çocuklara göre farklılıklar bulunabiliyor. Fontanlı çocuklarda hem mineral kapasitesinde azalma hem de boy uzamasının sağlandığı kemik bölgesinde yapısal bozukluklar görülebiliyor. Ayrıca bu çocuklarda yaşıtlarına oranla daha düşük kas kitle yoğunluğu gözlemlenebiliyor.


Düşük büyüme hormonu düzeyi:

Fontanlı çocuklarda büyüme hormonu diğer çocuklara göre daha az salgılanıyor ve salgılanan yetersiz büyüme hormonu da vücuda daha az oranda dağılıyor. Fontan dolaşımı olan çocukların ayrıca kemik mineral kapasitesi de düşük olabiliyor. Kemik azlığı olarak bilinen “osteopeni” çabuk kırılmalara neden olabilecek kemikle ilgili başka problemlerin ortaya çıkmasına sebep olabiliyor.


D vitamini metabolizması bozuklukları:

Fontanlı çocuklarda, büyüme ve gelişim için çok önemli rol oynayan D vitamini emilimiyle ilgili bozukluklar gözlemlenebiliyor.  Aynı zamanda böbreklerdeki fonksiyon bozukluklarından dolayı metabolizma yeterince D vitamini üretemeyebiliyor.


Obezite, Fontanlı Çocuklar İçin Neden Çok Risklidir?

 Yukarıda detaylı anlatılan boy kısalığının fontanlı çocukların yaşam süresini kısalttığını ya da kalp yetersizliğini artırdığını gösteren bir çalışma bulunmuyor. Ancak obezitenin, fontanlı hastaların yaşam kalitesini düşürdüğü gibi yaşam süresini de belirgin şekilde kısalttığını gösteren pek çok araştırma var. Üstelik her on fontanlı çocuktan birinin obez olma riski bulunuyor.


Fontanlı Çocuklar Neden Obeziteye Yatkın Olur?

Bu durumun ilk nedeni, fontanlı çocukların fiziksel aktiviteler açısından yaşıtlarına göre kısıtlanmış olmasından kaynaklanıyor. Aileler fontanlı olan çocuklarını korumak amacıyla onları yürüme, koşma, spor yapma gibi faaliyetlerden uzak tutuyorlar; hatta doktorlar da çocukların fiziksel aktivitelerini kısıtlayabiliyor. Sonuçta 10 fontanlı çocuktan biri hayat kalitesini ve süresini ciddi anlamda etkileyecek şekilde obez olabiliyor. Uzmanlara göre bu tehlikelere karşı çocukların fazla kilo almasının ve yağ endeksinin artmasının önüne geçilmesi gerekiyor. Çocukların kendi sağlık yapılarına uygun şekilde spora ve fiziksel aktiviteye yönlendirilmeleri çok önemli.

Uzmanlarımız yürümeyi, yüzmeyi ya da en azından aileleriyle birlikte çocuklarımızın açık havada, kalp kasının basıncını dengeleyici, kontrol edici eden ve kalbin ritmini hızlandırıcı spor aktiviteleri yapmasını öneriyor.


Fontanlı Çocuklarda Beslenme Nasıl Olmalıdır?

Kalsiyum metabolizması bozuklukları ve kalsiyum eksikliğinden dolayı hastaların diyetinin kalsiyumdan zengin ve kas kitlesinin düşük olmasından dolayı yüksek proteine sahip olması gerekiyor.  Ayrıca tuz kısıtlaması ve düzenli D vitamini takviyesi de büyük önem taşıyor.  


Prof. Dr. Ender Ödemiş
Çocuk Kardiyolojisi