Göz içi tümörlerinin tarihsel tedavi yöntemi cerrahi, yani enükleasyondu (gözün tamamen alınması). Brakiterapi ise 1930'dan beri göz içi tümörlernin tedavisinde kullanılan bir çeşit radyasyon terapisidir. Bugün özellikle koroidal (üveal) melanoma için en yaygın olarak kullanılan tedavidir.
Plak brakiterapi genellikle tek bir kesin tedavide kullanılmaktadır. Brakiterapi için kullanılan radyasyon kaynakları "pirinç tanesi" boyutundaki radyoaktif tohumlar halindedir. Bu tohumlar plak adı verilen altın veya çelik kaselere konulur. Radyoaktif tohumları içeren bu plak gözün yüzeyine, içine veya tümör(ler)e yakın bir yere yerleştirilir.
Etkinliği Kanıtlanmış Hedefe Yönelik Tedavi
Oftalmik plak brakiterapi tümöre yüksek derecede konsantre bir radyasyon dozu vererek çevresindeki sağlıklı dokulara görece daha az radyasyon gitmesini sağlar. Bu plak vücudun diğer alanlarını tohumlardaki radyasyonlardan korur. Bu yolla yakınlardaki sağlıklı dokular daha az zarar görür. Bu durum oftalmil radyasyon brakiterapiyi diğer radyasyon temelli tedavilerden ayırır.
Kişiselleştirilmiş Tedavi
Tümöre verilen radyasyonun dozu kullanılan tohumların çeşidi, sayısı ve kuvvetiyle implant süresinin uzunluğu tarafından belirlenir. Bu doz ayrıca tümörün boyutu ve yerine de bağlıdır. Brakiterapi plağın göz üstünde kaldığı sürenin tamamı boyunca, genellikle 2 ila 4 gün arasında tedavi etmeye devam eder.
Ekip Çalışması
Bu plağı gözün üstüne dikerek göziçi tümörün tabanını kaplamak için oftalmologlar ve radyasyon onkologları birlikte çalışır. Plağın yerleştirilmesi ameliyathanede gerçekleştirilir. Brakiterapiyi sonlandırmak için, plak başka bir ameliyatla çıkarılır.
Hangi hastalar brakiterapi için uygundur?
- Üveal melanoma
- Retinoblastoma
- Skuamöz hücreli karsinom (SHK) ve konjunktival melanoma da dahil olmak üzere göz yüzeyindeki tümörler
- Retinal kılcal damar hemanjiomu
- Vasoproliferatif retinal tümörler
- Koroidal hemanjiom
Sonuçları
- Çevre dokulara daha az zarar verilmesi
- Gözün işlevinin korunmasına yönelik
- Artan ihtimal
- Gözün alınmasından kaçınılması
- Uzun dönemli takiplerde görme yetisi korunurken enükleasyonla benzer sonuçlar alınması