Diyabet Nedir?

Diyabet, vücutta yeterli insülin hormonu üretilememesi veya üretilen insülin hormonunun vücutta etkin bir şekilde kullanılamaması sonucunda gelişen bir hastalıktır. İnsülin hormonu etkin kullanılmadığı için kan şekerinin yükseldiği diyabet hastalığının ülkemizde görülme sıklığı bir hayli yüksektir. Diyabet vücuttaki tüm organları etkiler ancak en ciddi etkiler kalp, böbrekler ve gözde görülür.

 

Diyabet Göz Sağlığını Nasıl Etkiler?​

Diyabet gözde katarakt gelişimi hızlandırma, göz tansiyonu (glokom), diyabetik retinopati, sarı nokta (makula) ödemi, göz kaslarında felç, göz kuruluğu gibi çeşitli problemlere yol açabilir. Bu sorunlar, kişinin günlük hayatında geçici veya kalıcı görme bozuklukları, çift görme, uçuşan noktalar benzeri şikayetlerle kendini gösterir.

 

Diyabetik Retinopati (Şekere Bağlı Göz Hastalığı) Nedir?

Diyabetik retinopati; görme hücrelerinin içinde bulunduğu, göz duvarının iç tabakası olan retinanın diyabete bağlı olarak tahribi sonucunda ortaya çıkar. Dünya genelinde görme kaybı nedenlerinin başında gelir. Diyabetik retinopatide, retina tabakasında gözü besleyen küçük damarlarda tıkanıklıklar, kanamalar, sızıntılar görülür.

 

Diyabetik Retinopati Evreleri Nelerdir?

Damarlarda kanama, sızıntı gibi problemlerin yalnızca retinada görüldüğü, genelde belirtisiz seyreden ve kişinin günlük hayatını ciddi şekilde etkilemeyen erken aşamaya “Nonproliferatif diyabetik retinopati” denir. Bu evrede görme seviyesinde ciddi bir azalma bulunmasa da kanamalar başlamış olabileceğinden, şikâyet olmasa dahi diyabet hastalarının düzenli aralıklarla göz muayenesi olması erken tanı açısından çok önemlidir.
Nonproliferatif diyabetik retinopati evresinden sonraki aşama “Proliferatif diyabetik retinopati” olarak adlandırılır. Bu evrenin farkı; kanama, sızıntı ve tıkanmaların retinayla sınırlı kalmayıp diğer bölgelere de uzanmasıdır. Kanama ve tıkanmalar sebebiyle yeterince beslenemeyen retinada, normal damarlara kıyasla daha kolay kanayabilen ve hızlı dallanan anormal yeni damar oluşumu görülür. Bu aşamada da kişinin bir şikâyeti olmayabilir. Doktora başvuru sebepleri genelde görme bulanıklığı, ani görme kaybı, gözünün önünde uçuşmalar gibi şikayetlerdir. Şayet tedavi edilmezse, anormal yeni damar oluşumları, retinanın göz duvarından ayrılmasına dahi sebep olabilir ve sonucunda ciddi görme kayıpları yaşanır.

Hem nonproliferatif hem de proliferatif evrelerde, görme merkezi olan sarı nokta (makula) bölgesine damarlardan sıvı sızması sonucu sarı nokta ödemi görülebilir. Sarı nokta ödemi erken aşamalarda dahi görme bozukluklarına sebep olabilir.

 

Diyabetik Retinopati Tedavisi Nasıl Yapılır?

Hastalığın evresine ve ciddiyetine göre farklı tedaviler mevcuttur. Anormal yeni damar gelişimi ve sıvı sızıntılarına karşı göz içine enjekte edilen ilaçlar kullanılabilir. Sarı nokta ödeminden dolayı oluşan görme kayıplarında damarlardan sıvı sızıntısını ve anormal damar gelişimini azaltmak amacıyla lazer tedavileri uygulanmaktadır. Proliferatif evrede ise kanamalar ve yeni damarlarla beraber oluşan bağ dokunun ortadan kaldırılması için pars plana vitrektomi ameliyatı gerekebilmektedir. Diyabete bağlı katarakt oluşumunda ise katarakt cerrahisi uygulanmaktadır.

Diyabete bağlı her türlü göz hastalığında, kan şekeri kontrolü ciddi önem taşır. Kan şekeri kontrolü diyabetin tüm vücuttaki hasarı azaltacağı gibi, aynı zamanda retinopati ve diğer hastalıkların gelişimini ve ilerleyişini yavaşlatacaktır. Yüksek tansiyon ve kan yağlarının yüksek olması da tehlike teşkil eder.