Endokrin sistemi ve bu sistemin salgıladığı hormonlar, endokrinoloji bilim dalının ilgilendiği alanı oluşturuyor. Çevreden gelen uyarıları organizmaya taşıyan, hücreler arasındaki ilişkiye ve haberleşmeye aracılık eden kimyasal maddeler “hormon” olarak adlandırılıyor.

Endokrin sistem şu organları kapsıyor: Hipofiz, tiroit, paratiroit, pankreas, böbrek üstü bezi, testis ve yumurtalıklar. Bu sayılan klasik organlar dışında kalp, böbrekler, bağırsak ve beyin gibi farklı fonksiyonları olan organlar da bazı hormonları salgılayarak bir endokrin organ gibi davranabiliyor.

Vücuda alınan besin maddelerinin bir dizi reaksiyondan geçerek, gerekli enerjiye dönüştürülmesini ya da vücut için gereken maddelerin yapılmasını sağlayan dönüşüm süreci ise “metabolizma” olarak tanımlanıyor. Başta pankreastan salgılananlar olmak üzere hormonlar, metabolizmanın düzenlenmesinde önemli rol oynuyor.
Endokrinoloji ve metabolizma ile ilgili tüm sağlık sorunlarının teşhis ve tedavisine yönelik çalışmalar yürüten bölümümüz özellikle uzun süre takip edilmesi gereken hastalıklara yönelik deneyimli sağlık personeli ve donanımıyla dikkat çekiyor. Koç Üniversitesi Hastanesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Bölümü, alanında uluslararası saygınlığı olan uzmanlarıyla tanı ve tedavi süreçlerinde multidisipliner bir yaklaşımla hastalarımıza hizmet veriyor.

Diyabetli hastaların bakımında hekimlerimizle birlikte diyabet hemşirelerimizin rolü de çok önemli. Diyabet takibi ve insülin kullanımı açısından hastalarımıza özel eğitim vermelerinin yanında takiplerinde de yer alıyorlar. Pompa kullanan Tip 1 diyabetik hastalarımızın pompa takibi de yine bu alanda deneyimli hemşirelerimizce titizlikle yürütülüyor. Bölümümüzde hastaların diyabet seyri sürekli glikoz izlem sistemleri kullanılarak sağlanıyor.

Ayrıca diyabetik ayak yarası olan hastalarımızın takip ve tedavisine yönelik kararlar, her hafta düzenli toplanan multidisipliner konseyde (ortopedi, enfeksiyon hastalıkları, plastik cerrahi, girişimsel radyoloji, kalp damar cerrahisi, fizik tedavi uzmanları ve yara bakım hemşirelerinin katılımıyla) tartışılıyor.
Hastalarımızın obezite açısından takibi ise yine multidisipliner bir şekilde gerçekleşiyor. Beslenme uzmanlarımızın yanı sıra gerektiğinde psikiyatri ve fizik tedavi bölümlerinden uzmanlarımız da tedavi sürecine dahil oluyor. Kliniğimizde ayrıca cerrahi endikasyonu alan hastalarımız için deneyimli obezite cerrahisi ekibi hizmet veriyor. Koç Üniversitesi Hastanesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Bölümümüz, Avrupa Obezite Derneği akreditasyonuna sahip bir “obezite merkezi” olarak çalışmalarını sürdürüyor.

Tiroit kanseri tanısı alan hastalarımıza en ideal tedaviyi sağlamak için çok başarılı bir cerrahi ekip ve radyoaktif iyot tedavileri konusunda engin deneyime sahip uzmanlarla işbirliği halinde çalışıyoruz. Her bir hastamız için tedavi kararı, her hafta düzenlenen bölümler arası toplantıda tartışılıyor.

Hipofiz hastalıkları söz konusuysa destekleyici olarak hastanemizde çok etkin bir Gamma-knife ünitesi ve Nöroşiruji Bölümü hizmet veriyor. Her bir hastamıza özel bireysel tedavi şeması, haftalık bölümler arası konseylerle belirleniyor.

Genetik altyapısı olan hormonal hastalıklarda tanı koymak için kurumumuzun Genetik Tanı Merkezi’ndeki uzmanlarımızla işbirliği yapılıyor.

Kemik erimesine bağlı kırık tedavilerinde de yine ortopedi ve fizik tedavi bölümleriyle yakın temas halinde çalışıyoruz.


Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Bölümü Alt Servisleri

  • Diyabet
  • Diyabet tedavisinde teknolojinin kullanımı (İnsülin pompası, sürekli glikoz izlem sistemleri...)
  • Diyabetik ayak yaraları
  • Obezite
  • Tiroit hastalıkları - Tiroit kanserleri
  • Osteoporoz
  • Paratiroit hastalıkları
  • Hipofiz bezi hastalıkları
  • ​Adrenal, Gonad hastalıkları
ABLOK ABLOK
G.Kat GKat
08:00 - 17:00 08:00 - 17:00
Pazartesi - Cuma Pazartesi - Cuma

SIK SORULAN SORULAR

Bölümümüze en sık başvuru sebebi, diyabet hastalığıdır. Hızlı gelişen ve ilerleyen diyabete bağlı çok su içme, çok idrara çıkma, kilo kaybı, halsizlik gibi şikayetler görülebilir. Tip 2 diyabette bu tür belirtilere rastlanmayabilir. Tip 2 diyabetlilerde bel çevresinde kalınlaşma ve kilo alma görülebilir.

Bunun yanında kilo alımı ve bununla ilişkili komplikasyonlar (yağlı karaciğer hastalığı, tansiyon yükselmesi, eklem ve kas problemleri, geceleri nefes durması vb. durumlar) obezite tanısı olan kişilerde görülebilir.

Titreme, terleme, çarpıntı, kilo kaybı gibi durumlar tiroit bezinin fazla çalışmasında görülebildiği gibi yorgunluk, saç dökülmesi, şişkinlik gibi şikayetler de tiroit bezinin az çalıştığını düşündürebilir.

Tiroit bezinde hissedilen şişkinlik olası bir tiroit nodülü nedeniyle olabilir.

Aşırı halsizlik, tansiyon düşüklüğü, kilo kaybı böbrek üstü bezinin az çalışmasını düşündürebildiği gibi aşırı kilo alımı, tüylenmede artış, tansiyon yüksekliği de böbrek üstü bezinin bazı bölgelerinin fazla çalıştığına işaret edebilir.

Adet düzensizliği, göğüslerden süt gelmesi, libidoda azalma prolaktin hormonunun aşırı salgılanmasından kaynaklanabilir. Ellerde, ayaklarda büyüme, aşırı terleme yine hipofiz bezinden aşırı salgılanan büyüme hormonuyla bağlantısı olabilir.

İç hastalıklarının bir yan dalı olan Endokrinoloji Bilim Dalı, hormonlar ve hormon hastalıkları ile ilgilenir.

Başlıca hormon hastalıkları:
  • Diabetes mellitus (Şeker hastalığı)
  • Tiroit hastalıkları (Guatr ve türleri)
  • Paratiroit hastalıkları (Kalsiyum metabolizması hastalıkları)
  • Osteoporoz (Kemik erimesi)
  • Obezite (Şişmanlık)
  • Hipofiz hastalıkları (Beyin hormonal rahatsızlıkları)
  • Adrenal hastalıklar (Böbreküstü bezi hastalıkları)
  • Gonad hastalıkları (Polikistik over, hormonal bozukluklara bağlı infertilite (kısırlık)...)
  • Hirsutizm (Aşırı tüylenme)