Akciğer Kanseri Nedir?

Kanser, organ ya da dokulardaki hücrelerin kontrolsüz şekilde çoğalmasından veya büyümesinden kaynaklanan bir hastalık olarak tanımlanır.  Akciğerlerdeki hücrelerin kontrol dışı çoğalması, akciğer kanserine neden olur. Kanser hücrelerinin bir organdan diğer organ ya da dokulara yayılmasına metastaz adı verilir.
Akciğer kanseri beyne, vücuttaki lenf düğümlerine veya diğer organlara metastaz yapabildiği gibi diğer organlardan gelen kanser de akciğerlere yayılabilir.
 
Akciğer kanserleri genellikle küçük hücreli ve küçük hücreli olmayan (adenokarsinom ve skuamöz hücreli karsinom dahil) olarak adlandırılan iki ana tipe ayrılır. Bu türler farklı şekilde büyür ve farklı şekilde tedavi edilir. Küçük hücreli olmayan akciğer kanseri, küçük hücreli akciğer kanserinden daha yaygın olarak görülür.
 
Kansere bağlı ölümlerde, özellikle erkekler arasında en üst sırada akciğer kanseri yer almaktadır. Diğer kanser türlerinden farklı olarak akciğer kanseri önlenebilir bir hastalıktır.

Akciğer Kanseri Belirtileri Nelerdir?

Akciğer kanserinde ortaya çıkan belirtilerin hemen hiçbiri hastalığa özgü olmayıp, birçok akciğer hastalığında karşımıza çıkan belirtilerdir. Bununla birlikte, sıklıkla öksürük, balgam, kanlı balgam, göğüs ağrısı, iştahsızlık, kilo kaybı gibi semptomlar ortaya çıkabilir. Ayrıca hastaların bazılarında yüz, boyun ve göğüste ödem, ses kısıklığı, tek taraflı göz kapağında düşme, omuz ve kol ağrısı olabilir. Tüm bu sayılanlara rağmen özellikle erken evredeki kanser olgularında hastalığın hiçbir belirti ve bulgusu olmayabilir. Hastalığın başlangıçtaki sinsi seyri nedeniyle, özellikle 50 yaşın üzerinde yoğun sigara içen kişilerin mutlaka her yıl akciğer yönünden kontrolden geçmesi, erken teşhis ve hastalıktan kurtulmak için son derece önemlidir.

Sırt Ağrısı ve Nefes Darlığı Akciğer Kanseri Belirtisi midir?

Sırt ağrısı çoğunlukla yaralanma veya artrit gibi kanserle ilgili olmayan başka nedenlerle ortaya çıkabilir; bazı durumlardaysa kanserle ilişkili olabilir. Çok nadir görülse de sırt ağrısı bazen kanser işareti, kemoterapinin veya diğer kanser tedavilerinin bir yan etkisi, bir metastaz semptomu veya tedavinin gizli bir yan etkisi olabilir.
 
Diğer taraftan sırt ağrısı, akciğer kanseri tanısı alan kişilerin teşhis konmadan önce fark ettikleri ilk semptomlar arasında sıralanır. Bazen akciğerlerdeki bir tümör, omurgaya baskı uygulayabilir veya göğüs duvarı ve omurga çevresindeki sinirleri etkileyebilir.

Akciğer Kanseri Risk Faktörleri Nelerdir?

Akciğer kanseri gelişimi için birçok risk faktörü tanımlanmış olmakla birlikte bu risk faktörleri arasında sigara ya da tütün kullanımının kanserle ilişkisi en net şekilde kanıtlanmıştır. Bir örnek verecek olursak; 30 yıl süreyle günde 1 paket sigara içen bir kişide akciğer kanserine yakalanma olasılığı, sigara içmeyen kişiye göre 30-40 kat daha yüksektir.

Dolayısıyla, akciğer kanseri olmamak için tütün ürünlerinden uzak durmak en akılcı yoldur. Bunun yanı sıra kanserojen etkileri olan zararlı toz ve gazlardan kaçınmak, işyerlerinde havalandırma sistemlerini kontrol etmek ve koruyucu diğer önlemleri almak da akciğer kanseri riskini azaltabilir.

Akciğer Kanseri Neden Olur?

Yukarıda da belirttiğimiz üzere sigara içmek akciğer kanserinin bir numaralı nedenidir. Puro veya pipo gibi diğer tütün ürünlerini kullanmak da akciğer kanseri riskini artırır. Tütün dumanında 4 binden den fazla kimyasal bulunur. Bu kimyasalların en az 70'inin insanlarda veya hayvanlarda kansere neden olduğu bilinmektedir.
Sigarayı bırakan kişilerin akciğer kanseri riski, sigara içmeye devam etmiş olanlara göre daha düşük olsa da hiç sigara içmemiş kişilere göre daha yüksektir. Sigarayı herhangi bir yaşta bırakmak akciğer kanseri riskini azaltabilir.

Başkalarının sigaralarından, pipolarından veya purolarından çıkan duman (ikinci el duman) da akciğer kanserine neden olur.

Sigaradan sonra radon, dünyada akciğer kanserinin ikinci önde gelen nedeni olarak gösterilmektedir. Radon kayalarda, toprakta v doğal olarak oluşan renksiz, kokusuz ve tatsız bir gazdır. Çatlaklardan veya deliklerden evlere veya binalara girdiğinde sıkışabilir ve havada birikebilir. Böyle evlerde ve binalarda yaşayan veya çalışan insanlar yüksek radon seviyelerinde nefes alırlar. Uzun süre radona maruz kalmak, akciğer kanserine neden olabilir.

Ayrıca asbest, arsenik, dizel egzozu gibi riski artıran maddelere maruz kalmak da akciğer kanseri nedenleri arasında sayılır.  Aile öyküsü ve göğüs bölgesinden radyasyon tedavisi almak da yine akciğer kanseri riskini artırabilir.

Akciğer Kanseri Tanısı Nasıl Koyulur?

Hastalığın teşhisi için fizik muayene sonrası ilk adım, akciğer grafisidir. Bu grafide kuşkulu bir durum varsa veya hasta akciğer kanseri için yüksek risk taşıyorsa akciğerin bilgisayarlı tomografisi çekilir. Bilgisayarlı tomografide kansere ilişkin lezyon varsa bu aşamadan sonra kesin tanı için doku örneği alınması yani biyopsi gerekecektir. Olguların çoğunda biyopsi için en kolay ve uygun yöntem bronkoskopidir. Bronkoskopi komplikasyon riski çok düşük güvenli bir tanı yöntemi olup, hastanın bu işlemi tolere etmesi çok kolaydır. İşlem, genel anestezi veya lokal anestezi altında yapılabilir.
 
Biyopsi ile tanı konulmasının ardından, hastalığın evresinin belirlenmesi için PET filmi ve gerekirse yine bir bronkoskopik yöntem olan endobronşiyal ultrasonografi (EBUS) yapılması ve göğüs içerisindeki lenf bezlerinin hastalığa katılıp katılmadığının belirlenmesi gerekebilir.

Akciğer Kanseri Tedavi Yöntemleri Nelerdir?

Akciğer kanseri olgularında eğer tümör küçük hücreli değilse ve şartlar uygunsa, cerrahi tedavi en etkili tedavi yöntemidir. Cerrahi tedavi sonrası hastalığın evresine göre kemoterapi ve/veya radyoterapi uygulanır. Cerrahi tedaviye uygun olmayan hastalarda ise doğrudan kemoterapi ve/veya radyoterapiyle tedaviye geçilir.

Akciğer Kanseri İçin Yeni Tedavi Yöntemleri Nelerdir?

Akciğer kanserinde, son yıllar içerisinde bazı yeni tedavi yöntemleri uygulamaya girmiştir. İmmünoterapi, hastanın kansere karşı bağışıklık sistemini uyararak kanser hücrelerinin vücut savunma sistemi tarafından öldürülmesini sağlayan etkili bir tedavi yöntemidir. Bunun yanı sıra bazı akciğer kanseri türlerinde kanser hücrelerinin genetik mutasyonları değerlendirilerek, uygun vakalarda kişiye özel “hedefe yönelik tedavi” dediğimiz tedavi yöntemi uygulanmaktadır.

Her iki yeni tedavi yöntemi de oldukça etkili ve klasik tedavilere göre yan etkileri daha az olan uygulamalardır. Bu yöntemlerin hastaya uygun olanı, tedaviyi takip eden doktor tarafından değerlendirilerek uygulanmaktadır.