Tiroit Nedir?

Çok rastlanan bir tür olmamakla birlikte tiroit kanseri, en sık görülen endokrin organ kanseridir. Son yıllarda ve özellikle Çernobil kazasından sonra görülme oranının arttığı söylenebilir. Görüntüleme yöntemlerindeki ilerleme de bu kanserin daha sık teşhis edilmesine sebep olmuştur. Pek çok alt türü bulunan tiroit kanserlerinin büyük bir bölümü tamamen tedavi edilebilir. Bu kitapçıkta tiroit kanseriyle ilgili genel bilgiler yanında tanı ve tedavi süreciyle ilgili güncel bilgileri de bulabilirsiniz.

Tiroit, boynunuzun ön tarafında, adem elması isimli çıkıntının hemen altında yer alan kelebek şeklinde küçük bir organdır. Ağırlığı 20-40 gr arasındadır. Soluk borusunun sağında ve solunda birer lob ve bu lobları soluk borusunun ön kısmında birleştiren isthmus isimli bir parçadan oluşur.

Tiroit, kana tiroit hormonları (T4,T3) ve kalsitonin salgılar. Metebolizma hızını ve vücut ısısını kontrol eder. Kalsitonin hormonu, paratiroit hormonuyla birlikte çalışarak vücudun kalsiyum dengesini düzenler.




Tiroit Kanseri Nedir?

Tiroit hücrelerinin kontrolsüz bir şekilde çoğalarak “nodül” adı verilen kitlenin oluşmasıyla başlayan bir süreçtir. Nodüllerin yaklaşık yüzde 95’1 iyi huyludur, kanserle sonuçlanmaz. Geri kalan küçük kısım ise kontrolsüz büyümeye devam ederek tiroit kanserine yol açabilir. Bu hücreler tiroit içerisine, boyun yapılarına ve lenf nodlarına yayılabilir. Ayrıca söz konusu kanserler nadir de olsa kan yoluyla diğer vücut bölgelerine metastaz yapabilir. Tiroit kanserlerinin büyük bölümü tamamen tedavi edilebilir.

Tiroit Kanseri Sıklığı ve Sağ Kalım Oranı Nedir?

Yıllık görülme oranı yüz binde 9.6 olarak bildirilmektedir. Bu oran erkeklerde yüz binde 4.9, kadınlarda yüz binde 14.2 düzeyindedir. Bir başka deyişle, erkeklere oranla kadınlarda bu kanserlere üç kat daha fazla rastlanır.

Kadınlarda en sık görülen 7. kanser tipidir. Her 119 kişiden birinin hayatının bir döneminde tiroit kanseri olacağı öngörülmektedir. Tüm tipler göz önüne alındığında, 5 yıllık sağ kalım oranı ise yüzde 97.3’tür.

Risk Faktörleri Nelerdir?

Daha önce de belirttiğimiz üzere, risk erkeklere göre kadınlarda üç kat fazladır. Diğer taraftan, bu kanserler erkeklerde daha saldırgan bir seyir gösterir. Özellikle çocukluk ve adelosan çağda radyasyona maruz kalmak, iyot eksikliği, aile öyküsü ve genetik faktörler bilinen risk faktörleridir.

Korunmak İçin Ne Yapabilirim?

Tiroit kanserinden korunmak genelde mümkün değildir. Ancak, riski azaltmak için bazı uygulamalardan destek alabilirsiniz. Örneğin riski yükselten özel bir gen mutasyonunuz varsa, önleyici olarak tiroidin tamamı çıkarılabilir. Nükleer reaktör kazası yaşadıysanız ya da benzer sebeplerle radyasyona maruz kaldıysanız, potasyum iyodür tabletleriyle radyoaktif iyotun tiroit üzerindeki olumsuz etkisi önlenebilir.

Ayrıca sağlıklı yaşam kurallarına uygun yaşamaya özen göstererek, diğer birçok kanser tipinde olduğu gibi tiroit kanseri riskini de düşürebilirsiniz. Özellikle çocukluk ve adelosan çağda radyasyona maruz kalmak, iyot eksikliği, aile öyküsü ve genetik faktörler bilinen risk faktörleridir.

Belirtileri Nelerdir?

Birçok hastada belirgin bir semptom yoktur. Genelde boynun ön tarafında beliren şişlik ilk semptomdur. Daha az rastlansa da boyun lenf bezlerinde büyüme, ses kısıklığı, yutma güçlüğü, nefes darlığı ve tiroit bölgesinde ağrı görülebilir. Ancak, bu belirtilerin bulunması tiroit kanseri olduğunuz anlamına da gelmez.

Basit tiroit büyümeleri, kanser olmayan tiroit nodülleri, üst solunum yolu enfeksiyonu ve bu bölgenin diğer habis hastalıkları da benzer belirtilere yol açar. Bedeninizde bu belirtilerin olması halinde doktora başvurmanız en doğru yol olacaktır.


Tarama Testi Var Mıdır?

Tiroit kanseri için rutin tarama yoktur. Ancak, normal fiziksel muayeneniz sırasında tiroidin elle muayenesi yapılır. Elle muayenede tiroit içerisinde sertlik veya kitle fark edilirse ve/veya şüpheli belirtiler varlığında ultrasonografiyle değerlendirme gerekmektedir.

Tiroit Kanseri Tipleri Nelerdir?

Kanser hücrelerinin kaynaklandığı hücre ve/veya dokuya benzemesine “diferansiyasyon” adı verilir; köken aldıkları hücrelere çok benzeyen tümör hücreleri “iyi difarensiye” olarak tanımlanır. Çoğu tiroit kanseri hücresi normal tiroit hücrelerinden farklılaştıkları halde onlarla benzer özellikler taşıdığından bu hücreler için “iyi diferansiye” terimi kullanılır. Bu tür, tüm tiroit kanserlerinin yüzde 90'ını oluşturur, iyi diferansiye tiroit kanserlerinin uzak metastaz yapmayanlarda 10 yıllık sağ kalım oranı %95’in üzerindedir. Papiller (%85-90), foliküler (%10) ve Hurthle hücreli kanser (%3) olmak üzere üç tip diferansiye tiroit kanseri bulunur. Neredeyse tamamı tedavi edilebilen papiller kanser en sık görülen tiptir.

Kalsitonin (vücutta kalsiyum ve fosforu düzenleyen bir hormon) salgılayan hücrelerin kanseri olan medüller tiroit kanseri ise tüm tiroit kanserlerinin yaklaşık yüzde 10’unu oluşturur. Bu tür kanserlerin bir bölümünde, ailesel ve genetik faktörler rol oynar.

Tiroit kanserlerinin en saldırgan ve en hızlı yayılan tipi olan anaplastik veya diferansiye olmamış tiroit kanseri ise çok nadir görülür ve yaşlılık dönemi hastalığıdır.

Teşhis anında ortalama yaş; papiller kanser için 40, medüller kanser için 50, anaplastik kanseri için 65 ve üzeridir.



Normal tiroit sintigrafisi



Tüm vücut sintigrafisi - Fizyolojik dağılım




Sağ lobda hipoaktif nodül tespit edilen tiroit sintigrafisi

 

Nasıl Teşhis Edilir?

Boyundaki şişliği (nodül) siz veya bir yakınınız fark edebilirsiniz. Bu nodul, normal fiziksel muayeneniz sırasında doktorunuz tarafından da saptanabilir Ayrıca baş-boyun bölgesiyle ilgili diğer hastalıkların tetkiki esnasında görüntüleme yöntemleriyle rastlantısal olarak bulunabilirler.

Tıbbı hikayeniz alındıktan sonra fiziksel muayene yapılır Doktorunuz tiroit nodülünü ve büyümüş lenf nodlarını bu muayenede anlayabilir Daha sonra aşağıdaki testlerin bir kısmının veya tamamının yapılması gerekir.


Kan Tetkikleri:

Tiroit hormon seviyelerinin belirlenmesiyle tiroit fonksiyonu hakkında bilgi alınır. Tiroit stimülan (TSH) bakılması ilk aşamada yeterlidir. Ailenizde medüller tiroit kanseri hikayesi, biyopsiyle medüller kanser şüphesi veya tanısı varsa kalsitonin seviyesine bakılır.
 

Ultrasonografi:

Bu görüntüleme yöntemiyle ses dalgaları kullanılarak tiroit nodülleri ve boyun lenf nodları değerlendilir. Ultrasonografi, nodüllerin boyut, iç yapısı, kanlanma özellikleri ve çevreyle ilişkisini anlamamızı sağlar.
Tiroit nodüllerin! şüpheli veya iyi huylu olarak başarıyla ayırır. Benzer bilgileri boyun lenf nodları için de verir.
 

Sintigrafi:

Vücudunuza ağız ya da damar yoluyla küçük miktarda tıbbi radyoaktif madde verilir. Sintigrafi, bu işlem sonrasında gama kamera isimli bir cihazla tiroidin görüntülenmesi esasına dayanır. Tiroit ve nodüllerin fonksiyonu hakkında bilgi almamızı sağlar. Bu şekilde biyopsi yapılacak nodüllerin seçimine yardımcı olur.


Biyopsi:

Ultrasonografi rehberliğinde boynunuzdaki nodül içerisine ince uçlu iğneyle girilerek az miktarda hücre ve sıvı örneği alınır. Alınan örnekler hasta başında ve patoloji laboratuvarında mikroskop altında değerlendirilir. Bu şekilde nodüllerin selim veya habis olduklarını anlamak mümkün olur. Bu işleme “ince iğne aspirasyon biyopsisi” ismi verilir. Kesin tanı sağlanamazsa bazı hastalarda genel anestezi altında cerrahi biyopsi yapmak gerekebilir. Tiroidin bir lobu veya tamamı alınarak nodül patoloji laboratuvarında değerlendirilir, kesin tanı konulur.

Evreleme Nasıl Yapılır?

Cerrahi olarak tiroidin tamamı ve/veya lenf nodlarının çıkarılması sonrası elde edilen patoloji raporunda belirtilen tümör boyutu, çevre dokuyla ilişkisi ve lenf nodu metastazı varlığına göre ilk evreleme yapılır.
 
Bunların dışında radyo-iyot ablasyonu ardından yapılan İyot 131 tüm vücut sintigrafisi, boyun ultranografisi, akciğer tomografisi ve gerekirse pozitron emisyon tomografisi bulgularıyla evreleme tamamlanır.
Medüller tiroit kanserinde evreleme için boyun ultranografisi, bilgisayarlı tomografi, magnetik rezonans görüntüleme ve pozitron emisyon tomografisi gerekebilir.

Tedavim İçin Uygulanabilecek Yöntemler Nelerdir?

Doğru teşhis konduktan sonra, doktorunuz tümörün tipine, boyutuna, yaygınlığına, yaşınıza ve genel sağlık durumunuza göre sizin de fikirlerinizi alarak en uygun tedavi şeklini belirler. Tedaviniz şu uygulamalardan bir ya da birkaçını kapsayabilir:
 

Cerrahi Tedavi:

Tiroit kanserinin esas tedavi şeklidir. Düşük risk grubundaysanız çoğunlukla yalnızca cerrahi tedavi yeterli olacaktır. Total tiroidektomi, en sık yapılan tiroit kanseri ameliyatıdır. Tiroidin her iki lobu ve loblar arasındaki bağlantıyı sağlayan “isthmus” isimli dokunun çıkarılması işlemi “total tiroidektomi” olarak adlandırılır.
Boyundan lenf nodlarının çıkarılması işlemine ise “lenfadenektomi” veya “lenf nodu diseksiyonu” ismi verilir. Bu işlemde cerrahınızın seçimine göre, tümörün yayıldığı veya yayılma riskinin olduğu lenf nodları çıkarılır. Seçilmiş hastalarda minimal invaziv cerrahi teknikleri de uygulanmaktadır.

Komplikasyon sıklığı deneyimli merkezlerde yüzde Tdir. Cerrahi tedavi sonrasında ses yorgunluğu, kanama, geçici veya kalıcı kalsiyum eksikliği gibi komplikasyonlarla karşılaşabilirsiniz.
 

Radyoiyot Tedavisi:

Cerrahi tedaviden sonra bedeninizde kalan normal ve kanserli tiroit hücrelerinin radyoaktif iyotun yaydığı radyasyonla öldürülmesi işlemidir. Diferansiye tiroit kanserinde tamamlayıcı tedavi şeklidir. Düşük risk grubundaki hastaların bir bölümü dışında tüm hastalara uygulanır. Özellikle yüksek risk grubundaysanız ve kanser metastaz yaptıysa bu uygulama yaşam süresini uzatır. Diğer hasta grupları arasındaysanız takip kolaylığı sağlar, nüksü büyük oranda engeller.

Radyoiyot tedavisi sonrası yapılan tüm vücut sintigrafisi ile hastalığın evrelenmesi büyük ölçüde tamamlanır. Bu uygulama için radyoaktif iyotu kapsül veya sıvı formlarda ağız yoluyla almanız gerekir. Bunun için ameliyatın ardından belli bir süre geçmelidir (6-8 hafta); bu sürecin sonunda yaralarınızın iyileşmesi tamamlanır ve cerrahi tedavi yeterli olan hastalarda istenen TSH yüksekliğine ulaşılır. TSH yükselmesi için tiroit hormon tabletlerini “almamanız” gerekmektedir. Ancak bunun sonucunda “hipotiroidi” isimli, tiroit fonksiyonlarının azaldığı bir tablo ortaya çıkar.

Son yıllarda hipotiroidinin olumsuz etkilerinden kaçınmak için hastalarımıza dışarıdan insan TSH’si verilmektedir. Böylece tiroit hormonu alımına devam ettiğiniz için bu kısa süreli yüksek TSH düzeyinden etkilenmezsiniz. Yüksek TSH tiroit hücresinde iyotun absorbe edilmesini kolaylaştırır. Ayrıca iyottan fakir diyet uygulanarak iyot açlığı yaratılır. Tedaviniz nükleer tıp servisinde, kurşunla kaplanmış, radyasyon yayılmasını engelleyen özel odalarda yapılır. İşlemden belirli süre sonra tiroit hormon tedavisine başlanır. Medüller ve anaplastik kanserler radyoiyotu absorbe etmedikleri için bu tip kanserlerde genelde bu işlem uygulanmaz.
Hormon Tedavisi: Cerrahi veya radyoaktif iyot tedavisi sonrası oluşan tiroit hormon eksikliğiniz mutlaka tamamlanmalıdır. Bunun için tiroit hormon tabletlerini her gün düzenli olarak almalısınız.

Günlük dozunuz kanserli ve normal tiroit hücresinin büyümesini sağlayan tiroit stimülan hormon (TSH) düzeyini ileri düzeyde azaltacak şekilde ayarlanır. TSH baskılanması ile diferansiye tiroit kanserlerinde kanserli hücrenin büyümesi yavaşlar ve bazen de bu hücreler öldürülür.
 

Radyoterapi:

Tiroit kanserinde nadiren ihtiyaç duyulur. Vücut dışından yüksek doz radyasyonun verilerek kanser hücrelerinin öldürülmesi işlemidir. Radyoterapi cihazının vereceği radyasyon dozu radyasyon onkolojisi uzmanınız tarafından hesaplanır ve onun kontrolünde uygulanır. Ağrısızdır ve genelde birkaç dakika süren seanslar halinde yapılır. Tekrarlayan tiroit kanserinde, cerrahi olarak çıkarılamayan ve radyoiyodu absorbe etmeyen tümörlerde radyoterapiye başvurulur. Yoğunluk ayarlı radyoterapi (Intensity-Modolated Radiation Therapy-IMRT) olarak isimlendirilen tipinde hedef kesin belirlenir ve çevre dokular üzerindeki radyasyonun olumsuz etkisi azalır Diğer tipi ise standart eksternal radyoterapidir. Cihazdan çıkan yüksek radyasyon tümör dokusu üzerine yönlendirilir.
 

Kemoterapi:

Tiroid kanserli hastalarda çok nadir uygulanır. Diğer tedavilere cevap vermeyen anaplastik, medüller veya diferansiye tiroit kanserleri metastazlarında kullanılabilir. Radyoterapi ile kombine edilmesi mümkündür.
 

Ağrı Kontrolü:

Hastaların çok büyük bölümünde ihtiyaç duyulmaz. Ağrılı kemik metastazınız varsa, radyoterapi, narkotik veya narkotik olmayan ilaçlarla ağrı kontrolü yapmak gerekebilir. Ayrıca kemik kırılma riskiniz yüksekse bifosfonat tedavisiyle kemik kaybınız önlenebilir.

Tedaviniz için bu seçeneklerden hangisi ya da hangilerinin gerekli olduğu ve ne şekilde uygulanacağı, MuItidisipliner Kanser Konseyi’nde tartışılacaktır.

Doktorunuz sizinle ilgili tüm verileri toplantıda sunacaktır Ayrıca sizin için en uygun tedavi veya tedavi seçeneklerini toplantı sonrasında doktorunuzla tartışma imkanınız olacaktır. Böylece kendi tedavi kararınızda söz sahibi olabilir, her türlü endişe ve sorunuzu doktorunuzla paylaşabilirsiniz.

Radyoiyot Kapsülleri Nasıl Kullanılıyor?




Doktorunuzun reçete ettiği dozda oral kapsül, sizin için özel olarak hazırlanır.



Radyoiyot kapsülü özel içme çubuğu kullanılarak alınır.



Radyoiyot kapsülü bir miktar su ile yutulur.
 

Tekrarlayan Tiroit Kanserinde Tedavi Seçeneklerim Nelerdir?

Cerrahi ve radyoiyot tedavileri yine ilk seçeneklerdir. Cevap alındığı sürece bu tedavi yöntemlerine devam etmeniz mümkündür. Cevap alınmadığı, cerrahinin mümkün olmadığı durumlarda, özellikle uzak metastazlı hastalarda radyoterapi ve kemoterapi yapılmaktadır.

Beslenme ve Fiziksel Aktivitede Nelere Dikkat Etmeliyim?

Radyoiyot verilerek yapılan tedavi ve sintigrafik incelemeler öncesi kısa süreli düşük iyot diyeti yapmanız gerekir. Bunun dışında genel olarak sağlıklı beslenme ve yaşam koşullarına dikkat etmeniz yeterli olacaktır.

Psikolojik Destek Gerekir Mi?

Tedaviden sonra hastaların büyük çoğunluğu normal hayatlarına kolayca dönebilmektedir. Sadece günlük alınması gereken tiroit hormonunu düzenli kullanmanız gerekir. Bu nedenle psikolojik destek ihtiyacına nadiren rastlanır. Ancak, anksiyete ve yüksek doz tiroit hormonu alımına bağlı oluşabilecek bazı psikolojik sorunlar için psikiyatri servisimizden destek isteyebilirsiniz. Konuyla ilgili daha detaylı bilgi için Kanser Tedavisinde Psikolojik Destek ve Rehabilitasyon başlıklı kitapçığımızı inceleyebilirsiniz.