Koklear implant, ileri derece ve çok ileri derecede işitme kaybı olan bireylere uygulanabilen bir cihazdır. Biyonik kulak olarak da anılan koklear implant, işitme kaybı nedeni ile işitme cihazlarından yeterli fayda göremeyen bireylere uygulanmaktadır.
 

Kulak Burun Boğaz, Baş ve Boyun Cerrahisi bölümü Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Cem Uzun ve Odyoloji bölümümüzden Prof. Dr. Ahmet Ataş tarafından incelenen ve onaylanan yazımızda günübirlik cerrahi prosedür ile gerçekleştirilebilen bu uygulama hakkında detaylı bilgi edinebilirsiniz.

Koklear İmplant (Biyonik Kulak) Nedir?

Koklear implant, ileri ve çok ileri derecedeki işitme kayıplarında kullanılan bir elektronik tıbbi cihazdır. Yetişkin, çocuk ya da bebek yaş gruplarında uygulanabilen bu cihaz; işitme (Koklear) sinirinin elektriksel olarak uyarılmasını sağlar. Koklear implantların iç ve dış kısımları mevcuttur. Dış kısmı konuşma işlemcisi olarak adlandırılır ve kulağın arkasına yerleştirilir. Konuşma işlemcisi çevredeki sesleri analiz ederek onların dijital sinyallere dönüşmesini sağlar. Oluşturulan sinyaller bir çeviriciye iletilir ve ardından iç kısımdaki cihazın alıcısına geçer. Çevirici ve alıcı kısımlar bir mıknatıs yardımı ile bir arada tutulur.

Biyonik kulakların iç kısımları kulağın arkasında cilt altında bulunur. Alıcı kısma, dijital sinyallerin gelmesinin ardından koklear implantın iç kısmında bu sinyaller elektriksel uyarı formuna dönüştürülür. Elektriksel uyarıların koklea’ya (İç Kulak) iletilmesi ise koklear sinirin uyarılmasını sağlar. Böylelikle oluşturulan sinyallerin beyin tarafından algılanması gerçekleşebilir. Tüm bu süreç işitme duyusunun oluşturulmasını sağlar.
Beyin tarafından algılanan sesler, normal işitmedeki gibi değildir. İşitsel rehabilitasyon uygulamaları sayesinde bireyler cihaz yerleştirilmesi sonrasında seslerin doğru şekilde işlenmesini zaman içerisinde daha iyi şekilde gerçekleştirebilirler.

Koklear İmplantlarla İşitme Nasıl Gerçekleşir? Nasıl Çalışır?

Koklear implantlarla işitme, tipik işitme duyusuna göre farklılıklar gösterir. Bu farklılıklara rağmen koklear implantlar bireylerin sesleri algılamasını, gündelik hayatın içindeki sesleri işiterek bireyler ile sözel iletişim kurulmasını destekler. Koklear implantlar dış çevreden sesi toplar ve işitme sinirine iletilecek sinyallere dönüştürür. Böylelikle beyin sinyalleri ses olarak işeyebilir.

Koklear İmplant Nasıl Uygulanır? Nasıl Takılır?

Kulak Burun Boğaz ve Odyoloji bölümlerine başvurular sonrasında yapılan değerlendirmeler sonucu hastanın koklear implanttan fayda görebileceğine karar verilmesi halinde başlanan bu sürecin belirli basamakları mevcuttur. Bu süreçte meydana gelen olaylar kısaca şu şekilde özetlenebilir:
  • İmplant yerleştirme cerrahisi öncesi hastanın fizik muayenesi gerçekleştirilir
  • Hastanın cerrahi, odyolojik, radyolojik ve psikolojik olarak ameliyata engel herhangi bir durum olup olmadığı değerlendirilir, bireylerin uygun olarak kabul edilmesi halinde ertesi gün prosedür uygulanabilir.
  • Koklear implant yerleştirme prosedürleri için hastaya genel anestezi verilir.
  • Genel anestezi altında uyku halinde olan bireyin kulak arkasında cerrahi kesi ile küçük bir alan açılır.
  • Cerrah aynı zamanda koklea üzerinde de küçük bir delik oluşturur veya yuvarlak pencere olarak adlandırılan iç kulağa açılan bir pencereden elektrotların yerleştirilmesini gerçekleştirir.
  • Alıcı cihaz parçaları kulağın arkasında açılan cilt altı alana yerleştirilir.
  • Ardından Odyologlar tarafından koklear implant cihazının etkinliği ve elektrotların kokleaya yerleşiminin ölçülmesi amacıyla testler yapılır.
  • Bütün sonuçların normal olduğundan emin olunduktan sonra cerrahi dikişler ile bu bölge kapatılır.
  • Uygulama sonrasında bireyler servise alınırlar ve prosedür dolayısı ile herhangi bir istenmeyen durum oluşup oluşmadığı hakkında yakın gözlem altında tutulurlar
  • İşlem sonrası yaklaşık birkaç saat sonra, ya da ertesi gün kişilerin taburculuğu gerçekleştirilebilir.
 
İlk taburculukta cihazın henüz aktifleştirilmemiş durumda olduğu unutulmamalıdır. İlk prosedürü takiben 1 ila 4 hafta sonrasında cihazın dış parçası takılarak cihaz aktifleştirilir. Koklear implant uygulaması 1 yaşından büyük bireylerde her yaşta uygulanabilir. Doğuştan işitme kaybında ise konuşma ve dil gelişiminin doğal bir şekilde gelişmesi için olabildiği kadar erken yapılması tercih edilir. Sonradan ortaya çıkan çok ileri derecede işitme kayıplarında her yaşta koklear implant uygulaması yapılabilir.

Koklear İmplant Hangi Hastalıklarda Kullanılır? Kimler İçin Uygundur?

Koklear implant, ileri veya çok ileri derecede kalıcı işitme kayıplarında kullanımı uygun olan bir cihazdır. Biyonik kulak kullanımının uygun olduğu gruplar ise şu şekilde özetlenebilir:
  • İleri derecede ve her iki kulakta işitme kaybı tespit edilmesi
  • Konuşma ve dil özellikleri öğrenildikten sonra gelişen işitme kayıpları
  • İşitme cihazlarından beklenen faydanın sağlanamaması
  • Prosedürün daha riskli olmasına neden olabilecek tıbbi bir durumun bulunmaması
  • Cihazın işleyişi hakkında gerçekçi beklentilere sahip olunması
 
Koklear implantların hiç duymayan veya işitme duyusunun büyük kısmını kaybetmiş bireylerde de uygulanabileceği unutulmamalıdır. Ancak bir bireyin işitme duyusunu tamamen veya kısmen yitirmesi her zaman koklear implant uygulanabileceği anlamına gelmez.

Pediatrik Koklear İmplant Nedir?

Pediatrik yaş gruplarında işitme kaybı halinde dil bilgisinin kavranması, eğitim ve sosyal-duygusal gelişim süreçleri olumsuz yönde etkilenebilir. İşitme kaybının tespit edilmesi halinde bu durumun erken dönemde rehabilite edilmesi oldukça önemlidir. 12 aydan büyük çocuklarda uygulanabilen pediatrik koklear implant çocuğun dil ilişkili yeteneklerini oluşturabilmesi açısından destekleyici olabilir.

Yapılan çeşitli çalışmalar 18 aydan küçük yaş gruplarında uygulanan koklear implantların çocuğun işitme, konuşma ve öğrenme yeteneklerinde önemli bir ilerleme kaydedilebileceğine işaret eder. Bu durum aynı zamanda çocuğun konuşmasını da destekleyerek kendisini ifade etmesini ve konuşma işlevini gerçekleştirebilmesine yardımcı olur.

Koklear İmplant ve İşitme Cihazları Arasındaki Fark Nedir?

Koklear implantlar ileri ve çok ileri derecede işitme kaybı olan bireylerde fayda sağlayabilen cihazlardır.
Koklear implant ve işitme cihazları arasındaki fark olarak tanımlanabilecek durumlardan bazıları şunlardır:
  • İşitme cihazları çevre seslerin güçlendirilmesini sağlayarak sesin daha yüksek şekilde algılanabilmesini sağlarken koklear implantlar ise elektrodlar vasıtası ile ses sinyallerini oluşturur ve bu sinyaller elektriksel uyarılara dönüştürülerek beyin tarafından algılanmasını sağlar.
  • İşitme cihazlarının takılmasında genel olarak cerrahi işlemlere gereksinim duyulmaz ve bu cihazlar direkt olarak kulak üzerine takılabilir.
  • İşitme cihazları özellikle hafif ve orta düzeydeki işitme kayıplarında kullanımı ideal olan cihazlardır.
  • İşitme cihazları iç kulak yapılarını uyararak işitmeyi sağlarken, koklear implantlarda iç kulak yapılarındaki hasar önemli değildir. Doğrudan işitme sinirini uyararak işitmenin oluşmasını sağlar. Bu durum özellikle yaşla birlikte uzun süre devam eden ve konuşma anlaşılırlığının ciddi ölçüde etkilendiği geriatrik grupta, konuşma anlaşılırlığını geliştirerek ciddi bir fark yaratır.

Koklear İmplant Ameliyatı Riskleri Nelerdir?

Koklear implant cerrahisi genel olarak güvenli kabul edilen bir işlem olsa da her cerrahi prosedürde olduğu gibi birtakım risklere de sahiptir. Kanama, enfeksiyon ve prosedür sırasında kullanılan ilaçlara bağlı yan etkiler oluşması en sık karşılaşılan riskler arasında yer alır. Bu faktörlere ek olarak oluşabilecek diğer komplikasyonlardan bazıları şu şekildedir:
  • Tat duyusunun algılanmasını değiştirecek sinir hasarı
  • Yüz kaslarında güçsüzlük veya felç gelişimini tetikleyebilecek sinir hasarı
  • Baş dönmesi veya denge problemleri
  • Uygulama yapılan kulakta işitme kaybı meydana gelmesi
  • Kulak çınlaması
  • Beyin dokusunun çevresinde bulunan sıvıdan sızıntı meydana gelmesi
  • Cihazın yerleştirildiği bölgede enfeksiyon gelişmesi
  • Beyin zarı iltihabı olarak bilinen menenjit gelişimi
 
Koklear implant ameliyatı genel olarak zor bir cerrahi işlem olarak kabul edilmez ve ciddi komplikasyon gelişmesine nadir olarak rastlanılır. Aşılanma gibi önlemler ile menenjit gibi ciddi enfektif komplikasyon gelişme riskinin azaltılması sağlanabilir.

Koklear İmplant Ameliyatı Öncesi Dikkat Edilmesi Gerekenler

Koklear implant ameliyatı öncesinde bireyler kulak, burun ve boğaz hastalıkları uzmanı hekimler tarafından ayrıntılı olarak muayene edilirler. Ardından Odyoloji Bölümü’ne yönlendirilen hastaların bu bölümde işitme kaybı derecesi, tipi ve şiddeti belirlenir. Koklear implant için uygun görülen hastadan anestezi ve radyolojik tetkikler istenir. Ayrıca hem yetişkin hastalara hem de çocuk hastalara ve ailelerine psikolojik değerlendirme önerilerek koklear implant süreci hakkında detaylı takip gerçekleştirilir.
 
Türkiye'de, koklear implant yerleştirilme işlemi ve cihaz temini için devletin SGK (Sosyal Güvenlik Kurumu) veya devlet hastanesi aracılığıyla geri ödeme kapsamında değerlendirilmesi söz konusudur. Ancak, bu destek sağlanırken belirli tıbbi şartlar ve başvuru süreçleri bulunur. Bu konuda net bilgi almak ve başvuru süreçleri hakkında detaylı bilgi edinmek isteyen bireylerin çevresinde bulunan sağlık kuruluşlarına (KBB ve Odyoloji) veya SGK'ya danışması önerilir.

Koklear İmplant Ameliyatı Sonrası Dikkat Edilmesi Gerekenler

Operasyon sonrası hastaneden ayrılmadan önce koklear implantın yerleştirilmesi sonrası atılan cilt süturlarının bakımının nasıl yapılacağı konusunda birtakım önerilerde bulunulur.
 

Pansumanın nasıl yapılacağı ve ilgili yara bölgesinin su ile temasına dikkat edilmesi bu öneriler arasında yer alır. Taburculuk sonrası yaklaşık bir hafta sonra kontrol muayenesine gidilmesi önerilir. Bu muayene sırasında dikişlerin durumu ve yara yeri değerlendirilir ve uygun durumlarda dikişlerin alınması gerçekleştirilir.

Genel olarak cihaz aktivasyonu öncesinde beklenen iyileşme dönemi 1-4 haftalık bir süreyi kapsar.
 

Koklear implantlar genellikle su geçirgen olmayan malzemelerle kaplanmış olsalar da kullanımları sırasında suya maruz kalmaları kaçınılmazdır. Su, elektronik cihazlarda potansiyel bir zarar kaynağıdır. Bu nedenle, koklear implant yerleştirilen bireylerden cihazlarını suya maruz bırakmamaları istenir. Gerekli durumlarda cihazın muhafaza edilmesi için su geçirmez koruyucu kılıfların kullanılması oldukça önemlidir.

Koklear implant kullanıcıları, duş alırken veya su aktivitelerine katılırken dikkatli olmalı ve cihazlarını suya doğrudan maruz bırakmamalıdır. Ayrıca, suya karşı dayanıklılık konusunda herhangi bir endişe duyan kullanıcılar, konuyla ilgili olarak implantlarını üreten şirketle iletişime geçmelidir.

Koklear implant yerleştirme operasyonu sonrası ilk 1 yıl içerisinde hekimler ve Odyologlara yapılacak düzenli ve sık kontrol başvurularında cihazın uyarlaması (fitting) ve kişiye uygun hale getirilmesi gerçekleştirilir. Zaman içerisinde bu başvuruların sıklığı yılda bir olacak şekilde azaltılabilir. Cihazlar genellikle uzun süreli bir kullanım zamanına sahiptir. 5-10 yıl arasında değişmekle birlikte belirli bir süre zarfı sonrasında bazı koklear implantların bakım ve onarım gibi ihtiyaçları ortaya çıkabilir.
 

Koklear implantlar, işitme kaybı olan bireylerin yaşamın işitsel kısmı ile etkileşimini sağlayabilen cihazlardır. Özellikle normal işitme cihazları ile istenilen etkinin elde edilemediği bireylerde koklear implantlar fayda sağlayabilir. Bu cihazların sizin için uygunluğu ve koklear implantlar hakkında merak ettiğiniz diğer konular için sağlık kuruluşlarına başvurarak uzman hekimlerden destek alabilirsiniz.

Koklear İmplant Ameliyatı için Hangi Bölüme Gidilmelidir?

Koklear implant ameliyatı için kişiler sağlık kuruluşlarının “Kulak Burun Boğaz, Baş ve Boyun Cerrahisi” bölümlerine danışabilir, uzman hekimlerle görüşebilirler.