Yazan / Onaylayan : A. Erdem Canda

Prostat kanseri, dünya geneline bakıldığında erkeklerde akciğer kanserinden sonra görülen ikinci kanser türüdür. Amerika Birleşik Devletleri’nde gerçekleştirilen çalışmalarda, prostat kanserinin özellikle 55 yaş üzeri erkeklerde sıklıkla görüldüğü ve tanı konulan erkeklerin ortalama yaşının 72 olduğu saptanmıştır.
Üroloji bölümünden doktorumuz Prof. Dr. A. Erdem Canda tarafından incelenip onaylanan bilgilendirici yazımızda, prostat kanseri hakkında detaylı bilgi edinebilirsiniz.

Prostat Kanseri Nedir?

Prostat, erkek üreme sisteminde önemli bir parçadır. İdrar torbasının altında, makatın önünde, ortalama ceviz büyüklüğünde olan bir salgı bezi olarak tanımlanır. Bu salgı bezinin tam merkezinden “üretra” adında bir idrar kanalı geçer. Prostat bezinin normal sayılan ölçüleri 20 gramdır. Ancak boyutunun artması, kanser belirtisi olarak tanımlanamaz.

Prostat kanseri, genel olarak prostatın dış kabuğunda başlayan ve zamanla yayılım gösteren kötü huylu tümörlerdir. Vücuttaki doku hücreleri genellikle kendilerini belirli bir kontrol mekanizması içerisinde yenileme eğilimindedirler. Bu sayede hasar gören dokular tamir edilir. Ancak kontrol dışında kalan ve sürekli olarak çoğalan hücreler “tümör” adı verilen hücre gruplarını oluşturur.

Prostat tümörlerinin bir kısmı bulundukları bölge içerisinde kalır ve diğer organlara yayılmazlar. Yayılım göstermeyen tümörlere “iyi huylu tümör , yayılım gösteren tümörlere ise “kötü huylu tümör” adı verilir. Kötü huylu tümörler de prostat kanseri olarak tanımlanır.
 

Prostat Kanseri Dereceleri Nelerdir?

Evrelere ayrılması sayesinde prostat kanserinin yayılma derecesi tespit edilir ve bu şekilde hastalığın tedavisinde izlenilecek yöntem belirlenir.

1. Evre: Prostat kanserinin ilk evresinde hastalık henüz tespit edilmemiş olabilir ve kötü huylu tümör hücreleri yalnızca prostat bezindedir.
2. Evre: Bu evre tümör hücrelerinin çoğaldığı fakat hala prostat bezinden dışarıya yayılım göstermediği evredir.
3. Evre: Kötü huylu tümörlerin prostat dışına yayılım gösterdiği ancak lenf bezlerinde yayılmanın gerçekleşmediği evredir.
4. Evre: Bu evre, kanserli hücrelerin prostat bezinin dışına çıkarak kas dokularına, lenf bezlerine ve diğer komşu organlara yayıldığı evre olarak tanımlanır.

Prostat Kanseri Belirtileri Nelerdir?

Prostat kanseri belirtileri birçok kişide farklı semptomlara sebep olabilir. Hatta bazı kişilerde hiçbir belirti görülmeyebilir. Genel olarak rastlanan prostat kanseri belirtileri şu şekilde sıralanabilir;
  • İdrar esnasında ağrı ve yanma
  • İdrara başlama zorluğu
  • Geceleri sık sık idrara çıkma
  • Kesintili idrar akışı
  • İdrarda ya da menide görülen kan
  • Mesanenin tamamını boşaltmada sorun
  • Ağrılı boşalma
Tüm bunların yanı sıra bu semptomların prostat kanseri dışında farklı hastalıklardan da kaynaklanabileceğini unutmamalısınız.

Prostat Kanseri Neden Olur?

Prostat kanserinin asıl nedeni tam olarak bilinmemektedir. Prostat kanseri, hücre içerisinde gerçekleşen ve genetik unsurlara da bağlı olarak bazı prostat hücrelerinin kontrol dışı büyümesi, sağlıklı hücrelerin yerini alması sebebiyle meydana gelir. Bu kanser hücreleri çevre dokulara ve zaman geçtikçe uzak organlara da yayılabilir.

Prostat Kanseri Risk Faktörleri Nelerdir?

Prostat kanserinin asıl nedeni tam olarak bilinmemektedir. Prostat kanseri, hücre içerisinde gerçekleşen ve genetik unsurlara da bağlı olarak bazı prostat hücrelerinin kontrol dışı büyümesi, sağlıklı hücrelerin yerini alması sebebiyle meydana gelir. Bu kanser hücreleri çevre dokulara ve zaman geçtikçe uzak organlara da yayılabilir. 

Prostat Kanseri Risk Faktörleri Nelerdir?

Tam olarak neyin sebep olduğunun belirlenemediği prostat kanserinde, birçok farklı durum hastalığın gelişme riskini artırabilir. Prostat kanseri risk faktörleri şu şekilde sıralanabilir.

Yaş; yaşlandıkça hastalığın görülme riski artar ve vakalar genellikle 50 yaş üzeri erkeklerde görülür.
Genetik aktarım; 60 yaşından önce prostat kanseri görülebilen aile bireylerine sahip olmak, hastalığın gelişme riskini artırabilir.

Etnik grup; yapılan araştırmalar sonucunda siyahi erkeklerde prostat kanserine daha sık rastlandığı görülür.
Fazla kilo; yapılan çalışmalar, erkeklerde obezliğin prostat kanserinin daha hızlı büyüyen türüne yakalanma riskini artırdığını göstermektedir.

Prostat Kanseri Tanısı Nasıl Koyulur?

Hekimler prostat kanseri belirtileriyle sağlık kuruluşlarına başvuran kişilerin sağlık öykülerini dinledikten sonra ilk olarak fiziki muayene gerçekleştirirler. Sonrasında gerekli gördükleri durumlarda bazı laboratuvar testleri isteyebilirler.


Parmakla rektal muayene: Hastalığın tanısının konulmasında en önemli aşama olarak görülen rektal muayene, prostatın makattan parmakla muayenesi anlamına gelir.
 

İdrar tahlili: İdrar yaparken yakınmalar yaşayan kişilere idrar tahlilleri yapılır. İdrarda iltihap ya da kan hücrelerinin varlığı araştırılır.


Prostat Spesifik Antijen (PSA): Kanda bakılan PSA (prostat spesifik antijen) testi ile yaşa göre PSA değerinin yüksek olması prostat kanserine işaret edebilir.


Transrektal ultrasonografi: İnsanların duyamayacağı frekansta ses dalgaları üreten ultrasonografi aleti makata yerleştirilir. Bu sayede prostatın iç yapısı incelenebilir.


Multiparametrik Prostat MR Görüntüleme:  Damardan verilen ve prostat görüntülemesinde kullanılan bir madde verilmesi sonrası MR çekilerek oluşan görüntülerde prostat kanseri için görünüm oluşabilir.
 

Prostat biyopsisi: Yapılan test sonuçlarının hastalarda prostat kanserine işaret ettiği durumlarda kesin bir sonuç elde etmek amacıyla doku örneklemesi yapılır.

Prostat Kanserinde Erken Tanı İçin Yapılması Gerekenler Nelerdir?

Özellikle ailesinde prostat kanseri öyküsü bulunan kişilerin 40’lı yaşlarından itibaren rutin kontrollerini ihmal etmemesi çok önemlidir. Prostat kanserinden korunabilmek ve erkenden önlem alabilmek için sağlık kontrollerine dikkat etmek hayati önem taşır. 6 ayda bir yapılması gerekli olan prostat kanseri testi, aksatılmaması gereken kontrollerin başında gelir.

Prostat Kanseri Tedavisi Nasıl Yapılır?

Hastalığın durumuna ve evresine göre prostat kanseri tedavisi farklı şekillerde uygulanabilir.
Aktif izlem; prostat kanseri, birçok vakada yavaş bir şekilde ilerler. Bu nedenle tanı sonrasında bazı kişiler için tedavi gerek görülmeyebilir. Hekimler, tedavi olarak aktif izlem uygulamasını tercih ettiklerinde hastalara herhangi bir tedavi uygulanmaksızın belirli aralıklarla ve tetkiklerle izleme gerçekleştirilir. Bu takip esnasında görülen bulgular dahilinde, gerekli görüldüğü durumlarda tedavi süreci başlatılabilir.

Cerrahi tedavi; erken evreler esnasında sıklıkla tercih edilen bir tedavi şeklidir. Prostat bezinin tamamının çıkarılması işlemi için uygulanan bu ameliyata “Radikal Prostatektomi” adı verilir.

Hormon tedavisi; kötü huylu prostat hücreleri büyümek ve çoğalmak için erkeklik hormonlarına ihtiyaç duyar. Bu nedenle de prostat kanseri tedavisinde kandaki erkeklik hormonu seviyesinin düşürülmesi ya da hormonun hücrelere etkisinin engellenmesi şeklinde tedavi yöntemleri gerçekleştirilebilir.

Kemoterapi; vücudun diğer kısımlarına yayılan prostat kanseri hücrelerinin zamanla çoğalması genellikle hormon tedavisi sayesinde kontrol altına alınabilir. Ancak zamanla prostat kanser hücreleri erkeklik hormonunun bulunmadığı ortamlarda da büyüyebilecek hale gelebilir. Bu gibi durumlarda uygulanan hormon tedavisi de yetersiz kalacağı için farklı ilaçlar kullanılarak ek tedaviler uygulanabilir.

Robotik cerrahi; prostat kanseri ameliyatlarının robot yardımı ile yapıldığı yöntem olarak tanımlanabilir. Uygulamada kullanılan robotun 4 kolu bulunur. Bu kollardan birinde cerrahların 3 boyutlu görüntü almalarını sağlayan bir kamera bulunur. Diğer kollarda ise cerrahi diğer aletler bulunur. Bu durum da hekimlerin cerrahi işlemleri kolaylıkla gerçekleştirmelerini sağlar. Tedavide hastanın karın bölgesine 8 ile 12 milimetrelik 4 kesi atılır. Bu deliklerden cerrahi aletler ve robotik kamera gönderilir. Bu şekilde dokudaki kanserli hücrenin çıkarılması sağlanabilir. Robot yardımıyla idrar kanalı ve mesane yeniden birbirine bağlanabilir.

Prostat Kanseri Bulaşıcı mıdır?

Prostat kanseri bir enfeksiyon hastalığı olmadığı ve oluşma sebebi bir bakteri ya da virüs kaynaklı olmadığı için bulaşıcı bir hastalık değildir.

Prostat Kanseri Yayılır mı?

Kötü huylu prostat hücreleri dokudan ayrıldıkları zaman kan ya da lenf dolaşımlarıyla vücudun değişik kısımlarına yayılım gösterebilirler. Kanserin köken aldığı organ dışındaki diğer dokulara yayılımına “metastaz” adı verilir.

Prostat Kanseri Kemiğe Sıçrarsa Ne Olur?

Hastalığın tanı ve tedavisi sonrasında ilerleyen zamanlarda ortaya çıkan kemik metastazı genellikle tedavi edilebilir. Bu evrede ışın ve ameliyat tedavileri işe yarar. Hastalığın henüz tanısının konulduğu erken evrelerde vücudun farklı noktalarında ya da genelinde kemik metastazlarının ortaya çıktığı durumlarda ameliyat ya da radyoterapi işlemleri işe yaramayabilir. Bu durumdaki hastaların tedavisinde kemoterapi ya da hormon tedavisi tercih edilir.

Prostat Kanseri Tekrarlar mı?

Prostat kanserinin tekrarlaması, genellikle kanserin başlangıç evresindeki saldırganlığıyla ilgilidir. Bu aşama ne kadar yüksekse ve tedavi esnasında kanser hücreleri ne kadar agresifse, tedavinin başarısız olma ve kanserin tekrarlanma olasılığı o kadar yüksek olabilir.