Kawasaki hastalığı diğer adıyla Kawasaki sendromu, sıklıkla 6 ay ile 5 yaş aralığındaki çocuklarda görülen, kan damarının iltihaplanmasıyla meydana gelir. Kalp komplikasyonlarına sebep olma riski taşıdığı için erken teşhisi ve doğru tedavisi çok önemlidir. Tıp literatürüne vaskülit adıyla giren sendromun sebebi henüz tam olarak bilinmese de epidemiyolojik bulgulara bakıldığında, genetik yatkınlığı olan kişilerde enfeksiyona bağlı virüslerin yol açtığı bilgisi yaygın olarak kabul görür. 

Kawasaki hastalığı, gelişmiş ülkelerde kalp hastalığı nedenleri arasında ilk sıralarda görülür. Özellikle 5 yaş altı çocuklarda etkili olan bu hastalık, akut ateşle birlikte kendini gösterir ve çoklu sistemleri etkileme riski taşır. Kawasaki hastalığında tanı, hastanın ya da hastalığın klinik belirtiler göstermesiyle konulur. Fakat hastalığın en riskli yönü, tedavi edilemeyen olguların yaklaşık %20-25’inde koroner arter tutulumu geliştirebilme ihtimalidir. Bu nedenle Kawasaki hastalığında erken tanı ve tedavi, sendromun ciddi rahatsızlıklara sebebiyet vermemesi için oldukça önemlidir.


Kawasaki Hastalığı Nedir?

Kawasaki hastalığı, genellikle %80 oranında çocuklarda, nadiren de olsa yetişkinlerde görülen; yüksek ateş, kol ve bacaklarda döküntü, kızarıklık, lenf bezlerinde şişme ile kendini gösteren bir çeşit damar iltihaplanması olarak tanımlanabilir. Hastalığın, vücudun bağışıklık sisteminin farklı nedenlerle kendine zarar vermesiyle geliştiği söylenebilir.

Hastalığın etiyolojisi tam olarak kesinleşmemiş olsa da klinik bulgular, genetik yatkınlığı olan bireylerde görülme riskinin arttığını düşündürür.

Kawasaki sendromu genel bir tanımla; kalbi besleyen atardamarlarda çıkıntı ve baloncuk (anevrizma) oluşumuna sebep olabilen, damarların duvarlarının iltihaplanmasına yol açan sistemik bir damar hastalığıdır. Kawasaki hastalarının çoğunda hastalığın seyri hızlı olur ancak tamamında anevrizma görülmeyebilir. Kawasaki hastalığının kalbi besleyen koroner arter damarında görülmesi, önemli kalp rahatsızlıklarına sebebiyet verebilir.  


Kawasaki Hastalığı Belirtileri Nelerdir?

Kawasaki hastalığında karşılaşılan şikayetler, hızlı bir biçimde artabilir. Şikayetler başlar başlamaz hastalığın seyri bir hekim eşliğinde takip edilmez ve gerekli önlemler alınmazsa, kişilerde istenmeyen sonuçlara sebep olabilir. Tüm bunlarla birlikte hastalığın semptomları herkeste aynı şekilde görülmeyebilir. İlk evrede kendisini yüksek ateş ile belli eden Kawasaki hastalığının yaygın belirtileri şunlardır:
  • El ve ayaklarda kızarıklık ve şişme
  • Lenf bezlerinde şişme
  • Gözlerde kızarıklık
  • Dilde kızarıklık ve beyaz noktalama (“çilek dili”)
  • Boğaz, dudak ve ağızda kızarıklık ve şişlik
  • Deride kızarma, döküntü ve soyulma
  • Genital bölgede döküntü
  • Huzursuzluk
  • Baş ağrısı
  • Eklemlerde şişlik ve ağrı hissi
  • El ve ayak derisinde soyulmalar


Kawasaki Hastalığı Nedenleri Nelerdir?

Literatürde Kawasaki hastalığı sebepleri tam olarak belirlenememiş olsa da genetik yatkınlığın yanında virüslerin de hastalığın gelişmesinde etkili olduğu düşünülür. Bazı hekimler, Kawasaki hastalığını “mukokutanöz lenf nodu sendromu” olarak tanımlar. Çünkü enfeksiyon sırasında şişen lenf düğümleri, kişilerin cildine; ağız, burun ve boğaz içerisindeki mukoza zarlarına hasar verebilir. Kawasaki, nadiren de olsa kişilerde tekrarlanabilir bir özellik gösterebilir.


Kawasaki Hastalığı Tanısı Nasıl Konulur?

Hastalık için uygulanan özel bir test bulunmadığı için tanısı bazı klinik kriterlere göre konulabilir. Kawasaki hastalığı, benzer belirtiler gösteren diğer rahatsızlıklar arasından birer birer elenir. Benzer belirtilere sahip diğer hastalıklar şunlardır:
  • Streptokoksik enfeksiyonlar görülen kızıl hastalığı
  • Toksik şok sendromu
  • Stevens – Johnson sendromu
  • Sistemik jüvenil idiopatik artrit
  • Kızamık
  • Diğer viral enfeksiyonlar (EBV, CMV, Adenovirüs vb.)

Kawasaki hastalığı tanı sürecinde başvurulan hekimlerin, rutin kontroller dışında isteyebileceği bazı testler şöyledir:
  • Akut faz belirteçler (CRP, eritrosit çökme hızı) için kan sayımı.
  • Elektrokardiyogram; kalp atışlarının ölçümü için cilde elektrot bağlanır. Böylelikle kişideki kalp ritmi problemleri gözlemlenebilir.
  • Ekokardiyogram; kalbin çalışma şeklini takip ederek kişide koroner arter tehlikesi olup olmadığını tespit eder.

Bunlarla birlikte hekimler uygun gördükleri durumlarda hastalardan idrar tahlili ve ultrason da isteyebilirler.
Kawasaki, içeriğinde çok fazla etken barındırdığı için tanı aşamasında güçlük çekilebilen hastalıklar arasındadır. Kawasaki hastalığı, doğru tanı konulmaz ve doğru tedavi uygulanmazsa koroner tutulumu artacağı ve ciddi rahatsızlıklara sebep olacağı için başvurulan klinisyenin şüpheci davranması ve hastalık hakkında farkındalığının yüksek olması önemlidir.   


Kawasaki Hastalığı Nasıl Tedavi Edilir?

Kawasaki hastalığı tedavisinde ilk olarak amaç, ateşi düşürmek ve var olan doku hasarını azaltarak daha büyük problemlerin önüne geçmektir. Ardından bağışıklık sisteminin güçlenmesi için kişilere ilaç tedavileri uygulanabilir. Bununla birlikte; kandaki pıhtılaşmanın önlenmesi, eklem ağrılarının azaltılması ve ateşin düşürülmesi amacıyla tedavinin ilk aşamasında hekimler, ilaç kullanımı önerebilir. Uygulanan ilaç tedavisi, dozları zamanla azaltılarak birkaç hafta boyunca seyredebilir. Yine hastalığın ilerleyen süreçlerinde, tedavinin nasıl işleyeceği ve hangi yöntemlerden yararlanılması gerektiğinin kararı uzman bir hekim tarafından tespit edilmelidir.  Tedavinin ilk aşamasında intravenöz immünoglobulin (IVIG) ve aspirin verilir, alınan klinik yanıtına göre bir sonraki tedavi aşamasına geçilir.

Bazı vakalarda uygulanan başlangıç aşamasındaki ilaç tedavisi yeterli olarak kişilerde hızlı bir iyileşme gözlenebilir. Fakat Kawasaki hastalığında ikinci bir atak görülme riski oluşabilir. Bu nedenle tedavi süreci ve sonrasında kişilerin gözlem ve kontrol altında tutulması gerekir. Hastalık belirtileri tekrar ettiğinde, kişilerin vakit kaybetmeden hekimlerine başvurmaları önerilir.

Kawasaki sendromu tedavisine yanıt vermeyen hastalara, hekimler tarafından uygulanabilecek alternatif tedavi yöntemleri şöyledir:
  • Damar içi kortikosteroid uygulaması
  • Stent yerleştirme
  • Koroner arter anjiyoplastisi
  • Koroner arter baypas grefti
Erken tanı ve tedavinin hızlı bir biçimde uygulanması, ilerleyen dönemlerde gelişebilecek ciddi rahatsızlıkların engellenmesi için kritik önem taşır. Bu nedenle Kawasaki hastalığıyla ilişkili olabilecek belirtilere sahip kişilerin, en hızlı şekilde sağlık merkezlerine danışmaları oldukça yararlı olacaktır.


Kawasaki Hastalığı Bulaşıcı mıdır?

Literatüre bakıldığında Kawasaki hastalığının bulaşıcı olduğuna dair herhangi bir bilgi yoktur.