GÖZ HASTALIKLARI (OFTALMOLOJİ)

Görme duyusu günlük işlerimizi sürdürebilmemiz, hayatımızı devam ettirebilmemiz, bireysel ve bağımsız bir hayat yaşayabilmemiz açısından hayati bir öneme sahiptir. Bu sebeple göz hastalıkları hayat kalitesini büyük oranda etkiler. Göz hastalıkları direkt olarak gözün kendisinde veya gözün çevresindeki yapılarda meydana gelen rahatsızlıklardır. Gözün kendisi dışında rahatsızlanabilecek bölgeler arasında göz kasları, göz küresi, göz kapakları ve göz çevresi derisi yer alır. Göz hastalıkları meydana gelme hızı ile devam etme süresine bağlı olarak akut ve kronik şekilde sınıflandırılır. Akut göz hastalıkları çok hızlı gelişirken kronik göz hastalıkları ise zaman içerisinde ortaya çıkar.

Göz Hastalıkları (Oftalmoloji) Nelerdir?

Göz hastalıkları oldukça çeşitli mekanizmalarla meydana gelen ve çoğunlukla görme bozukluğu ile sonuçlanan rahatsızlıklardır. Yaygın görülen göz hastalıkları arasında ise şunlar yer alır:
  • Kuru göz sendromu (keratokonjonktivitis),
  • Arpacık,
  • Üveit,
  • Makula dejenerasyonu,
  • Şaşılık,
  • Körlük,
  • Blefarit,
  • Göz tansiyonu,
  • Göz tembelliği,
  • Katarakt,
  • Göz kanserleri,
  • Göz tümörleri,
  • Sarı nokta hastalığı,
  • Diyabete bağlı oluşan retinopati.

Göz Hastalıklarının Belirtileri Nelerdir?

Göz hastalıkları hastalığın tipine göre oldukça çeşitli belirtiler verebilir. Bu belirtiler arasında şunlar yer alır:

  • Gözde ağrı, tahriş, yanma ve batma hissi
  • Gözde yorgunluk ve kas hareketlerinde zorlanma,
  • Sık göz kırpma ve gözlerde sulanma,
  • Gözün sklera adı verilen beyaz kısmında sararma veya kızarma
  • Gözbebeğinde anormal büyüme veya küçülme,
  • Gözlerin şeklinde bozukluk ve kayma,
  • Çift görme, bulanık görme,
  • Renkleri ayırt etmede zorlanma,
  • Gece görüşünde azalma.

Miyopi Nedir ve Nasıl Tedavi Edilir?

Miyop göz hastalıkları arasında en yaygın görülenlerden biridir. Miyop kişiler yakını görmekte herhangi bir sorun yaşamazken uzağı görmekte zorlanırlar. Miyoplu kişilerde ışık ışınları gözün sinir ağı odağı olarak da bilinen retina tabakası yerine retinanın ön tarafına düşer. Miyop genellikle çocukluk veya ergenlik döneminde açığa çıkar. Miyop derecesinde artış ise 20 ile 40 yaşları arasında genellikle duru ve hastalık stabil duruma geçer.

Miyopun en tipik belirtisi uzaktaki nesneleri bulanık görmedir. Bunun yanında sebepsiz baş ağrıları, gözde yorgunluk hissi ve uzağa bakarken gözleri kısma ihtiyacı hissetme de yine miyop semptomlarındandır.

Miyop hastalığının tedavisinde ilk seçenek olarak genellikle gözlük veya kontakt lensler tercih edilir. Bazı durumlarda yetişkin hastalar için refraktif cerrahi tedavi düşünülebilir. Cerrahide genellikle lazerli yöntemler tercih edilir. Lasik ameliyatı olarak adlandırılan prosedür ile göz doktoru iç korna dokusunu lazer ile şekillendirerek ışık ışınlarının tekrardan retina üzerine düşmesini sağlar. Lasek adı verilen diğer prosedür ile ise korneanın yalnızca üst katmanına kesme işlemi uygulanır.

Astigmatizma Belirtileri ve Tedavisi Nelerdir?

Astigmatizma göz şeklinin olması gerekenden daha kavisli olması durumunda açığa çıkan göz rahatsızlığıdır. Bu kavise bağlı olarak göze gelen ışık ışınları gereğinden daha fazla kırılır. Bir tür kırma bozukluğu olan astigmatizma genellikle görmede bulanıklığa veya dalgalı görüşe yol açar. Astigmatizma hastalığına sahip kişiler uzak veya yakın fark etmeksizin görüşte değişikliklere sahip olabilir.

Astigmatizma hastalığının ilk tercih tedavi yöntemleri arasında gözlük ve kontakt lens yer alır. Gözlüklerde kavisli camlar tercih edilirken lens olarak ise sert kontakt lensler tercih edilir. Fakat gözlük ve lensler tedavi edici değildir ve semptomatik düzelme sağlar. Bazı durumlarda lazer göz cerrahisi tercih edilebilir. 10 dakika gibi kısa bir sürede gerçekleştirilen bu işlem ile kornea yeniden şekillendirilir.

Kataraktın Belirtileri ve Tedavi Yöntemleri Nelerdir?

Katarakt, tek gözde ya da her iki gözde açığa çıkan; göz merceğinin içinde, üzerinde veya kapsül kısmında oluşan bulanıklık ve opaklaşma ile karakterize bir göz hastalığıdır. İlerleyici bir hastalık olan katarakt, doğuştan veya sonradan kazanılan şeklinde 2 tipte olabilmektedir.

Katarakt hastalığı oldukça çeşitli semptomlarla açığa çıkabilir. Bu semptomlar arasında şunlar yer alır:
  • Hem uzağı hem de yakını görmede zorluk,
  • Işığa karşı hassasiyet,
  • Havanın açık ve güneşli olduğu günlerde görmede azalma,
  • Renklerin kavranmasında zorluk yaşama, renklerde cansızlaşma,
  • Bulanık görüntü,
  • Gözlerde yorgunluk ve ağrı, baş ağrısı
  • Karanlık ortamlarda görüş düzeyinin azalması,
  • Görmede derinlik ve boyutlanmanın kaybolması,
  • Araç kullanırken zorluk çekme,
  • Kitap okurken güçlü ışık kaynağına ihtiyaç duyma,
  • Çift görme.

Katarakt hastalığının ilaçla ya da beslenme değişiklikleri ile tedavisi mümkün değildir. Tedavide tek çözüm cerrahi operasyondur. Hangi cerrahi yöntemin uygulanacağına hastanın psikolojik ile fizyolojik özelliklerine bakılarak ve kataraktın ne kadar ilerlediğine bağlı olarak karar verilir. Kataraktın henüz ilerlememiş erken dönemlerinde gözlük kullanmak kişinin gündelik faaliyetlerini sürdürmesini sağlamaktadır fakat bu semptomatik bir uygulamadır. Gözlük kullanımının herhangi bir tedavi edici etkinliği bulunmaz.

Glokom Nedir ve Tanı Yöntemleri Nelerdir?

Glokom, göz ile beyin arasındaki bağlantıyı sağlayan optik sinirlerde meydana gelen çukurlaşmaya bağlı olarak oluşan görme kaybı ile sonuçlanabilen hastalıktır. Glokom yavaş ilerleyişlidir ve genellikle başlangıçta herhangi bir semptom vermez. Zaman içerisinde görüşün başlangıçta kenar kısmında etkilenme meydana gelirken ilerleyen süreçte merkez de etkilenir.

Glokomun belirtileri arasında şunlar yer alır:
  • Gözde rahatsız edici ağrı,
  • Mide bulantısı,
  • Gözlerde kızarma,
  • Baş ağrısı,
  • Gözde ve çevresinde hassasiyet,
  • Görüşte bulanıklaşma,

Glokom tedavisinde genellikle ilk olarak ilaç kullanımı tercih edilir. Bunun sebepleri arasında hastaların kullanımı kolay bulması ve maliyet açısından elverişli bulması gelir. Genellikle tek çeşit ilaçla monoterapi şeklinde tedavi başlatılır ve zamanla kombine ilaç kullanımına geçilir.

Tedaviye uyum noktasında sıkıntılar yaşanıyor ise ve tedaviye rağmen hastalık ilerliyorsa cerrahi veya lazer trabeküloplasti tedavisi uygulanabilir.

Göz Hastalıklarının Tanı ve Tedavi Yöntemleri Nelerdir?

Göz hastalıklarının teşhisinde göze spesifik olan veya göze spesifik olmayan tanı testlerinden yararlanılır. Bu testler arasında şunlar yer alır:
  • Floresan anjiyografi
  • Tonometri,
  • Kornea topografisi
  • Optik koherens tomografi,
  • Pakimetri,
  • Gonyoskopi,
  • Kan testleri (genellikle genetik yatkınlığı tespit etmek için)
  • Elektroensefalogram.

Göz hastalıklarının tedavisinde genel geçer bir yöntem bulunmaz. Hastalığa yönelik spesifik tedavi alanında uzman göz doktorları tarafınca belirlenir ve uygulanır. Hastalığın şiddetine ve ilerleme düzeyine bağlı olarak gözlük, kontakt lens, cerrahi müdahale, lazer yardımlı ameliyat gibi tedavi yöntemlerinden uygun olan tercih edilir.

Göz Sağlığını Korumak İçin Neler Yapılmalı ve Kontroller Ne Sıklıkla Yapılmalı?

Göz sağlığı yaşam kalitesini önemli oranda etkiler. Bu yüzden göz sağlığını korumak için bazı tedbirler alınmalıdır. Göz sağlığını koruma noktasında yapılabilecekler arasında şunlar yer alır:
  • Vitamin bakımından zengin sebze ve meyve ağırlıklı beslenme,
  • Gözleri gün ışığından korumak için şapka ve gözlük kullanma,
  • Omega-3, A vitamini, lutein, koenzim-Q 10 gibi içeriğe sahip göz sağlığını destekleyen takviyelerin doktor önerisiyle kullanımı,
  • Beslenmede balık başta olmak üzere deniz ürünlerine yer vermek,
  • Sigara ve alkol kullanımını azaltmak, mümkünse tamamen kesmek.
  • Pasif bir yaşam tarzını benimsememek, düzenli fiziksel aktivite yapmak.

Aktif bir göz hastalığı olmayan kişiler dahi en az 2 yılda bir düzenli göz muayenesi yaptırmalıdır. Bu sayede semptom göstermeden ilerleyen bir hastalığın varlığı kolaylıkla tespit edilebilir ve erken tedavi ile hastalık kontrol altına alınabilir. Aktif göz hastalığı olan kişiler ise doktorlarının uygun gördüğü süreye bağlı olarak göz muayenelerini aksatmamalıdır.

Lazer Tedavisi Göz Hastalıklarında Nasıl Bir Çözüm Sunar?

Gözlük ve lens tedavisinin yeterli gelmediği durumlarda lazer tedavisi yöntemine başvurulur.

Miyop, hipermetrop ve astigmatizm gibi kırma hastalıkları başta olmak üzere birçok rahatsızlıkta lazerlerden faydalanılır. Lazerler genellikle kornea üzerinde şekil değişikliği yapmak üzere özel olarak tasarlanmıştır. Lazerli göz ameliyatlarından sonra hasta gözlük veya lense bağımlı kalmaz ve net bir görüşe sahip olur.


Göz Lazer Ameliyatı Kimlere Uygulanmaz?

Göz lazer ameliyatı her ne kadar güvenli ve yaygın bir yöntem olarak tercih edilse de uygulanmaması gereken durumlar mevcuttur. Bu durumlar arasında şunlar yer alır:
  • Keratokonus gibi korneanın incelmesine ve şişmesine neden olan göz hastalığının varlığı,
  • Şiddetli miyop,
  • Korneanın normale göre ince olduğu durumlar,
  • İleri yaşlara bağlı göze meydana gelen ilerlemiş değişiklikler,
  • Temaslı sporla uğraşan kişiler.


Göz Lazer Ameliyatı Sonrası Net Görüş Mümkün müdür?

Göz lazer ameliyatı sonrasında görme genellikle birkaç gün içinde düzelse de gözün tamamen iyileşmesi ve görüşün stabil hale gelmesi için 2 ile 3 ay arası bir süre gerekebilir. Bu süreden sonra ise hasta net bir görüşe sahip olur.
ABLOK ABLOK
1.Kat 1Kat
08:00 - 17:00 08:00 - 17:00
Pazartesi - Cuma Pazartesi - Cuma

İLGİLİ YAZILAR

SIK SORULAN SORULAR

Refraktif Cerrahi (Gözlükten Kurtulma Cerrahileri)
Refraktif görme bozuklukları, gözün kornea kırıcılığı, lens yapısı ve ön-arka uzunluğuna bağlı olarak ortaya çıkar. Miyopi, hipermetropi ve astigmatizma olmak üzere başlıca 3 tip refraktif görme bozukluğu mevcuttur ve bu bozukluklar kırma kusuru olarak değerlendirilir. Kırma kusurları, gözlük ve kontakt lens gibi optik ürünlerle giderilmekle beraber, refraktif cerrahi adını verdiğimiz lazer uygulamaları ve göz içine ilave lens implantasyonu ile de düzeltilmektedir. Kırma kusurları bulunan hastalarımıza, gerekli muayene ve tetkikler sonrası talepleri doğrultusunda en uygun refraktif cerrahi işlemler uygulanabilmektedir. Kliniğimizde kişiye özel lazer tedavisi olarak bilinen wavefront teknolojisi destekli flepsiz (PRK) ve flepli (LASIK) refraktif lazer cerrahileri uygulanarak, hastalarımızın gözlük ihtiyaçları ortadan kaldırılmaktadır.  Ayrıca miyopi, hipermetropi veya astigmatizmin düzeltilmesinde lazer kullanılamayan hastalara uygun muayene bulguları sağlandığı takdirde göz içi lens (fakik lens) yerleştirilmesi operasyonları da başarıyla gerçekleştirilmektedir.
 
Katarakt ve Göz İçi Lens Cerrahisi
Katarakt cerrahisini bugün dünyada kabul edilen en ileri yöntem olan damla anestezisi altında fakoemulsifikasyon yöntemiyle dikişsiz olarak gerçekleştiriyoruz. Bu yöntemde göz -iğne yapılmaksızın- sadece damla ile uyuşturulduktan sonra, saydam tabakada oluşturulan ortalama 2 milimetre boyutundaki çok küçük bir kesiden katarakt cerrahisi tamamlanıyor ve göz içine uygun lens yerleştiriliyor. Hastanede yatmayı gerektirmeyen bu operasyon sonrasında hastamız kısa sürede katarakt gelişimi öncesindeki görme keskinliğine kavuşabiliyor ve yaşantısına dönebiliyor. Kliniğimizde normal ve komplike (yüksek riskli) katarakt cerrahileri rutin olarak uygulanmakta, kataraktlı mercek temizlendikten sonra hasta tercihi ve uygun endikasyona göre monofokal (uzak odaklı), halk arasında “akıllı mercek” diye de bilinen multifokal (uzak, orta ve yakın mesafe odaklı), torik (astigmatizma düzeltmeli) ve yeni nesil monofokal (hare/parlama azaltıcı, uzak-orta mesafe odaklı) göz içi lens implantı uygulanabiliyor. Komplike vakaların cerrahisinde başvurulan prosedürler de (pupiloplasti, iris tamiri, irise/skleraya göz içi lens fiksasyonu vb.) kliniğimizde başarıyla gerçekleştiriliyor.
 
Kornea ve Oküler Yüzey Birimi
Kornea, göz küresinin ön kısmında yer alan ve ışığın gözün içine girmesini sağlayan saydam, kubbe şeklindeki anatomik yapıdır. Kornea ve çevresindeki yapılar oküler yüzey olarak adlandırılır. Üzerindeki gözyaşı tabakası, oküler yüzeyin pürüzsüz ve nemli bir yüzey haline gelmesini ve dış ortama karşı korunmasını sağlar. Kornea, konjonktiva ve göz kapağı hastalıkları hem ayrı ayrı, hem de oküler yüzey hastalıkları olmak üzere bir bütün halinde değerlendirilmektedir. Kapak ve kirpik dibi iltihabı (blefarit), göz zarı iltihabı (konjonktivit), korneanın bakteri, virüs, mantar ve parazitle ilişkili enfeksiyonları (keratit) gibi oküler yüzey hastalıklarının yanı sıra korneanın doğuştan veya sonradan edinilen yapısal bozuklukları (örn: keratokonus, kornea ödemi, nörotrofik keratopati vb.) kliniğimizin tanı ve tedavide uzmanlaşmış olduğu hastalıklar arasında yer almaktadır.
Kornea ve oküler yüzey hastalıklarının tanısında rutin biyomikroskopik incelemenin yanı sıra korneal topografi, konfokal mikroskopi, meibografi, gözyaşı ozmolarite testi (TearLab), klinik mikrobiyoloji incelemeleri yapılmakta, tıbbi ve cerrahi tedavi yöntemleri eksiksiz bir şekilde uygulanmaktadır. Bu tedaviler arasında göz kuruluğuna yönelik tıbbi tedavinin yanında punktum tıkacı uygulaması; ileri derece oküler yüzey bozukluklarının tedavisinde amniyon zarla örtme, tarsorafi prosedürleri; keratokonus hastalığına yönelik korneal kollajen çapraz bağlama (cross-linking), intrastromal korneal halka segment implantasyonu (ICRS) ve özellikli kontakt lens uygulamaları; ileri evre kornea bozukluklarına yönelik kornea nakli prosedürleri (fototerapötik, penetran, derin ön lameller, DMEK) kliniğimizde sıklıkla gerçekleştirilmektedir.

Ayrıca bölümümüz, Koç Üniversitesi Laboratuvarları ile birlikte kornea ve oküler yüzey hastalıklarının tanı ve tedavisinde öncü olacak birçok bilimsel çalışma yürütmektedir.
 
Retina
Retina birimimizde tüm retina hastalıklarının tanısı amacıyla renkli fundus fotoğraflama, fundus otofloresans görüntüleme, multicolor görüntüleme, optik koherens tomografi (OCT), fundus floresein anjiografi ve indosiyanin yeşil anjiografi kullanılıyor. Bugün için tüm dünyada en önemli görme kaybı nedenleri arasında yer alan ve “Sarı Nokta” hastalığı adıyla da bilinen yaşa bağlı “maküla dejenerasyonu” tedavisinde göz içine ilaç enjeksiyonları kliniğimizde başarıyla uygulanıyor. Yaşa bağlı sarı nokta hastalığı ile karıştırılan birçok hastalığın ayırıcı tanısı, kliniğimizde konusunda uzmanlaşmış hekimler ve ileri teknoloji tanı cihazları sayesinde neredeyse hatasız yapılabiliyor. Şeker hastalığına bağlı gelişen diyabetik retinopatinin ve retina toplardamar tıkanıklıklarının tedavisinde  ise argon lazer fotokoagulasyon ve göz içine ilaç enjeksiyonlarından faydalanıyoruz. Tavuk karası (retinitis pigmentosa), kon distrofisi, Stargardt hastalığı gibi kalıtımsal retina hastalıklarının tedavisinde göz zarı içine PRP uygulaması da kliniğimizin rutin çalışmaları arasında yer alıyor.
Ayrıca Retina birimimizde diyabetik retinopati, göz içi kanamalar (vitreus hemorajisi), retina dekolmanı, maküler delik, epiretinal membran ve cerrahi gerektiren diğer retina hastalıkları “vitrektomi” ve diğer cerrahi yöntemlerle ve başarıyla tedavi edilebiliyor.

Koç Üniversitesi Laboratuvarları ile gerçekleştirdiğimiz öncü rejeneratif tıp çalışmalarında birçok retina hastalığına yeni tedavi seçenekleri geliştiriyoruz.
 
Oküler İmmünoloji ve Üveit
Üveit, gözdeki üveal dokunun inflamasyonu olarak tanımlanır. Bu hastalık Herpes virüsü, toksoplazmozis, tüberküloz, sifiliz gibi enfeksiyonlar sonucu veya romatoid artrit, Behçet hastalığı, ankilozan spondilit ve sarkoidoz gibi otoimmün nedenlerin gözde inflamasyon yaratması durumunda ortaya çıkabiliyor. Bazen üveit hastalığına eşlik eden başka bir hastalık bulunmayabilir. Bu durumlarda tablo idiyopatik olarak adlandırılır. Birimimizde üveit olguları konunun uzmanı doktorlar tarafından değerlendirilerek gerekli tanı işlemleri, uygun medikal tedavi ve takip planı yapılıyor. Üveit tedavisi medikal olmakla birlikte, üveite bağlı olarak gelişen göz komplikasyonlarında hastalarımızın inflamasyonu kontrol altına alındıktan sonra gerekli olan cerrahi tedaviler de yapılabiliyor.
 
Göz Tansiyonu (Glokom)
Glokom, yani göz tansiyonu hastalığı; göz tansiyonu yüksekliğine, görme alanı defektlerinin ve görme siniri harabiyetinin eşlik ettiği, genellikle sinsi ilerleyen ve toplum sağlığını tehdit eden kronik bir hastalıktır. Kliniğimizde erken ya da ileri evre glokom hastalığı ile başvuran hastalara tanı testleri aracılığıyla güncel literatüre uygun tıbbi ya da cerrahi tedaviler uygulanmaktadır.
Göz tansiyonu ölçümünde aplanasyon tonometrisi, tonopen, non-kontakt tonometri ya da iCare tonometri cihazları kullanılmaktadır. Görme alanı defektlerinin tespitinde cihazın iç yazılımında farklı renk seçeneklerini içeren bilgisayarlı görme alanı testi kullanılmaktadır. Optik sinir harabiyetini değerlendirmek için de optik koherens tomografi (OCT) cihazı aracılığıyla retina sinir lifi tabakası ölçümleri yapılabilmektedir. Ek olarak bazı özellikli glokom alt tiplerinin tanısında ultrason biyomikroskopi cihazı kullanılmaktadır. Tüm bu testler sayesinde kronik bir hastalık olan glokom hastalığının tanısı, uygulanan tedavinin etkinliği ve takibi sağlıklı yapılabilmektedir.

Tedavide ise göz tansiyonunu düşüren damlaların yanı sıra lazer iridotomi, trabeküloplasti ameliyatı, katarakt ve trabeküloplasti kombine cerrahisi ve seton cerrahilerinden Ahmed valv tüp implantasyonu uygulanmaktadır.
Ayrıca bölümümüz Koç Üniversitesi Laboratuvarları ile birlikte glokom hastalığının tanı ve tedavisi için öncü olacak birçok bilimsel çalışma yürütmektedir.
 
Nöro-oftalmoloji Birimi
Nöro-oftalmoloji isminden de anlaşılacağı gibi göz hastalıkları branşının beyin ile ilişkili hastalıklarını inceleyen yan dalıdır. Optik sinir ve beyin hastalıkları ile birlikte gelişen görme ve görme alanı şikayetlerini, göz hareketlerinin senkronizasyonundaki bozulmaları ya da göz bebeği boyutundaki anormallikleri inceler. En sık olarak multipl skleroz hastalığının optik siniri tutması sonucu görülen optik nevritler, iskemik optik nöropatiler ya da kafa içi basınç artışı sonucu gelişen papilödem, bu alanda eğitim almış göz doktorlarınca tedavi edilir. Ek olarak görme yollarını etkileyen beyin tümörleri, myastenia gravis hastalığı, göz kasları felçleri, göz bebeği anomalileri, kanser ile ilişkili bozukluklar (paraneoplastik sendromlar) da bu dalın ilgi alanındadır.
Bu grup hastalıklara tanı konulabilmesi için kliniğimizde renkli görme muayenesi, pupilla muayenesi ve farmakolojik testler, bilgisayarlı görme alanı testi, renkli fundus fotoğraflaması, oküler ultrason, optik sinir tomografi cihazı ile optik sinir başının değerlendirilmesi yapılmaktadır. Ek olarak gerekli görülen olgular nöroloji bölümüne görsel uyarılmış cevap (Visual Evoked Potentials- VEP) testi için yönlendirilmektedir.
Bu özellikli nöro-oftalmolojik hastalıkların tedavisinde disiplinler arası çalışma ön plana çıkmaktadır. Nöroloji, nöroşirurji (beyin cerrahisi), iç hastalıkları ve radyoloji bölümleri ile beraber çalışılarak tedavi planları oluşturulmaktadır.
 
Çocuk Göz Sağlığı ve Şaşılık Birimi
Prematüre bebeklerin önemli sağlık sorunlarından biri olan ve ülkemizde çok az sayıdaki merkezde takip ve tedavi edilebilen prematüre retinopatisi (ROP: Retinopathy of Prematurity) olguları için konusunda uzman hekimlerimiz, yenidoğan yoğun bakım ünitemizdeki bebeklere kuvöz başında ve ayaktan başvuran hastalara polikliniğimizde hizmet vermektedir. ROP tedavi seçeneklerinden intravitreal (göz içi) ilaç enjeksiyonu ve lazer fotokoagülasyon yöntemi uygulanabilmektedir. Sağlıklı çocuk rutin göz kontrollerinin yanı sıra çocuklarda gözlenen konjenital katarakt, şaşılık, ambliyopi (göz tembelliği) takip, medikal ve cerrahi tedavileri, modern cerrahi donanım ve tecrübeli ekibimizle gerçekleştirilmektedir. 3 yaş altındaki çocuklarda otomatik otorefraktometrik ölçümler, non-kontakt cihazlarla sağlanmaktadır. Şaşılık ve ambliyopi muayenelerinde prizmatik camlarla yapılan Krimsky testi, Worth 4 nokta testi ve stereopsis için Titmus testleri kliniğimizde yapılabilmektedir.

Oküloplastik Cerrahi (Göz Estetiği) ve Orbita Cerrahisi Birimi
Oküloplastik cerrahi ve Orbita cerrahisi birimimizde göz kapağı hastalıkları, göz yaşı kanal bozuklukları, orbital implant problemleri, tiroit orbitopati, göz kapağı ve orbita tümörleri ve estetik göz çevresi ile ilgili gerekli müdahaleler ve operasyonlar yapılmaktadır. Oküloplastik cerrahi birimi poliklinik hizmetleri arasında biyomikroskopik muayeneye ek olarak ihtiyaç duyulduğunda, Hertel Ekzoftalmometri ölçümü, Humphrey görme alanı, Ishihara renkli görme testi de yapılabilmektedir. Kuru göz hastalığı ve epifora tedavisinde tercih edilen punktum tıkaç ve perfore punktum plug uygulamaları gerçekleştirilmektedir. Göz kapağının doğumsal veya edinsel pitozis, trikiyazis, entropion, ektropion patolojileri modern cerrahi yöntemlerle düzeltilmektedir. Lakrimal sistem bozukluklarında endonazal veya eksternal dakriyosistorinostomi cerrahisi uygulanabilmektedir. Tiroit orbitopati tanı ve takibi Endokrinoloji Bölümü ile işbirliği içinde yürütülmektedir. Medikal tedavi, orbita dekompresyon cerrahisi ve radyoaktif iyot tedavi seçenekleri hastanın kliniğine göre uygulanmaktadır. Göz çevresi estetiğini iyileştirme amacı ile üst ve alt kapak blefaroplasti yöntemleri, yağ pakelerinin repozisyonu ve botox uygulamaları gerçekleştirilmektedir.
 
Oküler Onkoloji Birimi
Göz ve çevresi yapıların tümörleriyle ilgilenen branşa oküler onkoloji denilmektedir.  Merkezimizde her türlü oküler onkoloji hastasının ayırıcı tanısı ileri radyolojik, medikal ve oftalmik tanı araçları ile yapılabilmektedir. Malign melanom ve retinoblastom gibi ciddi göz tümörleri başta olmak üzere tüm göz ve göz çevresi tümörleri tedavi edilmektedir. Oküler tümörlerin tedavisi amacıyla kliniğimizde radyoterapi, plak radyoterapi, cyberknife, kemoterapi ve tümörlerin cerrahi olarak çıkarılması işlemleri uygulanmaktadır.
 
Kontakt Lens Birimi
Refraksiyon, yani gözün kırma kusurlarının düzeltilmesinde kontakt lensler artık yaygın olarak kullanılmaktadır. Biyoteknolojideki ilerleyici sürece kontakt lens üretim teknolojisi de ayak uydurmuştur. Artık yumuşak kontakt lens kullanımı sayesinde pek çok hastada gözlük kullanımına alternatif sağlanabilmektedir. Kontakt lens birimimizde göz sağlığına uygun, Sağlık Bakanlığı’nca onaylanmış pek çok kontakt lens firmasının deneme setleri bulunmaktadır. Bu sayede hastalara kontakt lensler denenerek güvenli bir şekilde reçete edilebilmektedir. Öncesinde hiç kontakt lens kullanmamış yeni kullanıcıların gözlerinin kontakt lense uygun olup olmadığı değerlendirilmekte ve uzun süredir kontakt lens kullananlarda kornea topografisi tetkiki aracılığıyla kornea ön ve arka yüzeyleri incelenebilmekte, schirmer testi ve non invaziv göz yaşı kırılma zamanı gibi göz yaşı miktarını ve fonksiyonlarını ölçen testler yapılmaktadır.
Uygulamalarımızda sadece miyop (eksi kırma kusuru) ya da sadece hipermetrop (artı kırma kusuru) kontakt lenslerin yanı sıra torik (astigmatlı) kontakt lensler de polikliniklerimizde denenmekte ve -3.0 numaralara kadar görüş netliği açısından tatmin edici sonuçlar elde edilmektedir. Ayrıca hem yakın hem uzağı gösteren gözlük camlarına alternatif olarak multifokal kontakt lens uygulaması da yapılmakta, tek kontakt lens ile uzak, orta ve yakın mesafede net görüş elde edilebilmekte ve yine multifokal gözlük camı ya da multifokal intraoküler lenslere alternatif sağlanabilmektedir.

Yukarıda anlatılanların yanı sıra kliniğimizde kontakt lensler terapötik amaçlı, yani kornea hastalıklarında ya da refraktif cerrahiler sonrası adeta ‘yara bandı’ mantığıyla da kullanılmaktadır. Korneanın renginin altta yatan oküler hastalıktan kaynaklı değiştiği durumlarda da prostetik amaçlı yani yalnızca hasarlı korneanın rengini diğer sağlıklı korneanın rengine benzetmek ve bu şekilde tatmin edici kozmetik sonuçlar elde etmek için renkli özel kontakt lensler de uygulanmaktadır.
 
Az Gören Rehabilitasyonu Ünitesi
Retinitis pigmentosa (tavuk karası), kon distrofisi, Stargardt hastalığı, yaşa bağlı maküla dejenerasyonu (Sarı Nokta), diabetik retinopati, glokom ya da prematür retinopatisi gibi nedenlerle ileri derecede görme kaybı yaşayan hastalarımızın özel gözlük, cihaz ve rehabilitasyon yöntemleriyle günlük yaşam aktiviteleri için gereken yeterli görmenin sağlanmasını amaçlıyoruz.
Bölümümüzün uzmanlık alanına;
  • Genel göz hastalıkları
  • Refraktif cerrahi (gözlükten kurtulma cerrahileri)
  • Katarakt ve göz içi lens cerrahisi
  • Kornea ve oküler yüzey
  • Retina
  • Oküler immünoloji ve üveit
  • Glokom (göz tansiyonu)
  • Nöro-oftalmoloji
  • Çocuk göz sağlığı ve şaşılık
  • Göz estetik cerrahisi (okuloplastik cerrahi) ve orbita cerrahisi
  • Oküler onkoloji
  • Kontakt lens
  • Az gören rehabilitasyonu konuları giriyor.